Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/16661 E. 2014/2572 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16661
KARAR NO : 2014/2572
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : Şarkışla Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2013
NUMARASI : 2012/476-2013/97

Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Ve S.. B.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 18/10/1996 ile 16/09/2008 tarihleri arasında S.. B..’na ait Y.. Mahallesi S… Lojmanlarında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 18/10/1996 ile 16/09/2008 tarihleri arasına S.. B..’na ait Y.. Mahallesi S.. Lojmanlarında çalıştığının tespitine, Şarkışla Kaymakamlığı ve S.. M.. aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesi gereğince; yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, yönetmelikle tespit edilen belgelerin verilmesi durumunda 5 yıllık hakdüşürücü süreden bahsedilemeyeceği açıktır. Yerleşik Yargıtay görüşü; birden ziyade işe giriş bildirgesi verilmesi halinde çıkış yok ise ilk işe giriş bildirgesi ile son işe giriş bildirgesinin verildiği tarihler arasında geçen çalışmaların hak düşürücü süreye uğramayacağı, çıkış varsa hak düşürücü sürenin her kesim çalışma için ayrı ayrı hesaplanacağı, çıkış tarihinden sonra işçinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesi veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; lojmana ait işyeri kaydının bulunmadığı, davacının 15.05.1998-15.07.1998 tarihleri arasındaki çalışmalarının dava dışı işyerinden bildirildiği, nizalı dönemde lojmanda oturanların tanıklığına başvurulduğu, tanık beyanlarından davacının kışın 6 ay aralıksız çalıştığı, yazın ise haftada 1 gün temizlik yaptığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının 15.05.1998-15.07.1998 tarihleri arasındaki çalışmalarının dava dışı işyerinden bildirildiği anlaşıldığından 15.07.1998 tarihi öncesi talep için hakdüşürücü süre nedeniyle red kararı vermek yerine kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca davacının kışın 6 ay aralıksız çalıştığı anlaşılmakta ise de yazın da haftada 1 gün (part time) çalıştığı anlaşıldığından yaz-kış ayrımı yapılmaksızın yazılı şekilde tam kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.