Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/16437 E. 2014/7250 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16437
KARAR NO : 2014/7250
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

MAHKEMESİ : Söke 2. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2010/177-2013/130

Davacı-Karşı Davalı Kurum, 01/01/1993-18/03/2002 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkların tahsiline yönelik davalının takibe yaptığı itirazın iptaliyle, %40 icra inkar tazminatın hükmedilmesine;
Davalı-Karşı Davacı ise, kesilen aylıkların yeniden bağlanmasına karar verildiğinden ödenmeyen aylıkların ödenmesi gereken tarihlerden itibaren yasal faiz ve % 40 icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin davacı-karşı davalı Kurumun davasının kısmen kabulüne, davalı-karşı davacının davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Davacı SGK Başkanlığı, davalının(karşı davacı) 2147 ve 3201 sayılı Yasa uyarınca yapılan borçlanma nedeniyle bağlanan yaşlılık aylığının yurt dışı çalışmasının devam etmesi nedeniyle iptal edildiğini, 01/01/1993-18/03/2002 arasında yersiz ödenen aylıkların tahsiline yönelik takibe geçildiğini ancak davalının bu takibe itiraz ettiğini bildirerek davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, karşı davacı sigortalı ise; aylıkların yeniden bağlanmasına karar verildiğinden, ödenmeyen aylıkların ödenmesi gereken tarihlerden itibaren yürütülecek yasal faizi ve %40 icra inkar tazminatı ile birlikte tahsilini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 2009/561 E.-2010/565 K. sayılı bozma ilamına uyularak, davacı karşı davalının açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile Aydın 1. İcra Müdürlüğünün 2002/3922 Takip sayılı dosyasında davalı karşı davacının itirazının iptali ile takibin 1.599,54-TL ana para ve 2.373,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.973,40-TL asıl alacak üzerinden devamına, davacı karşı davalının tazminat talebinin reddine, davalı karşı dava yönünden bozma yapılmamış olduğundan bu yönde hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dairemizin 2009/561 E.-2010/565 K. sayılı bozma ilamında, Kurumun 01/01/1993-18/03/2002 tarihleri arasındaki fuzulen yapılan aylık ödemeleri için takibe geçtiğinin anlaşılmasına göre, sadece 2147 sayılı Yasa’ya göre aylık bağlanması gereken 01/01/1993-01/12/2001 tarihleri arasında alması gereken toplam aylık miktarı ile bu dönemde kendisine ödenen toplam aylık miktarı arasındaki farkı kurum alacağı olarak bilirkişiye hesaplattırmak davacının dosyaya fotokopilerini sunduğu gelir bağlama kararlarındaki aylık miktarlarının, davacıya ödenen ve ödenmesi gereken aylık ödemelerine ilişkin Kurumca bildirilen listedeki miktarlardan fazla olduğu görülmekle bu çelişkinin sorularak uyuşmazlık döneminde davacıya ödenen ve ödenmesi gereken aylık miktarlarının Kurumdan getirtilerek tarafların alacak istemleri konusunda açıklandığı gibi değerlendirme yapılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği ve mahkemece, davalı Kurumca davacıya 01/12/2001- 18/03/2002 tarihleri arasındaki döneme ilişkin aylıkların 2147 ve 3201 sayılı Yasa’ya göre yaptığı borçlanma gözetilerek ödendiği gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmiş olmasına rağmen davacı karşı davalının talepleri yönünden bozma yapılmadığı gerekçesiyle bu yönde hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi hatalı olmuştur.
09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Yapılacak iş, Dairemizin 2009/561 E.-2010/565 K. sayılı bozma ilamı her iki davayı kapsadığı gözönüne alınarak, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak karar vermekten ibarettir.
O halde,tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, 08/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.