YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/16357
KARAR NO : 2014/15501
KARAR TARİHİ : 30.06.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 30. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2013/147-2013/6
Davacı, emekliliğinin iptali ve ödenen yaşlılık aylıklarının da iadesine dair Kurum işleminin iptaliyle, yaşlılık aylığının ödenmeye devam olunması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, oda kaydının usulsüz olması nedeniyle Bağ-Kur hizmetinin ve dolayısıyla yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline,yaşlılık aylığının devamına ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı yasanın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 17.10.1996-10.2.1998 tarihleri arasında vergi kaydının, 25.12.1992-13.1.1999 tarihleri arasında da Bayrampaşa Dokumacılar Odası kaydının bulunduğu, 1.4.1977-22.2.1992, 1.7.2002-24.8.2007 tarihleri arası SSK, 11.8.1992-13.1.1999 tarihleri arası bağ-kur sigoralılığı olmak üzere 5099 gün üzerinden
1.9.2007 tarihinden itibaren 506 SK’nun geçici 81/1-A maddesine göre yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak sonradan sigortalılığına esas Bayrampaşa Dokumacılar Odası kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu kaydın usulsüzlüğünden bahisle bir kısım sigortalılığının geçersiz sayıldığı ve buna dayalı olarak da yaşlılık aylığının iptal edildiği, kurum müfettiş raporunun dosyada olmadığı anlaşılmaktadır.
Gerçek ve fiili bir çalışmaya dayandığı kanıtlanamayan oda kaydının, vergi ve esnaf sicil kaydı da olmadığından tek başına sigortalılık hakkı kazandıracağı düşünülemez. Bu durumda davacının yıllarca sürdürdüğünü iddia ettiği bağımsız çalışmasına ilişkin maddi delil ve belgelerinin bulunması gerekir. Salt, soyut tanık sözleri ile de sonuca gidilemez.
Yapılması gereken iş; davacıya ait kurum nezdindeki şahsi sicil dosyasının okunaklı bir sureti eksiksiz şekilde celbedilmeli; Oda kaydının geçersiz sayılmasıyla uyuşmazlığa konu olan sigortalılık süreleri açıkça belirlenmeli; 04.03.2000 tarihli Teftiş Başkanlığı yazısında,davacının da aralarında bulunduğu Liste’de adı bulunanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldığından, bu yönde açılmış bir ceza tahkikatı veya ceza dosyasının varlığı ve sonucu araştırılmalı; anılan ceza tahkikatı veya ceza dosyasındaki usulsüz kayda dair tüm deliller (davacının beyanları,ekspertiz raporları, kriminal incelemeler,bilirkişi tespitleri v.s) getirtilerek incelenmeli; usulsüz kayda dair ilgili üye kayıt defterleri, karar defterleri getirtilerek tetkik edilmeli; dinlenen tanık beyanlarında,davacının iplik ticareti yaptığı ve Bayrampaşa’da bu amaçla bir dükkanının bulunduğunun beyan edilmesi karşısında, bu yöndeki işyeri veya işyerlerinin varlığı usulünce (bu anlamda vergi-sicil kayıtları, işyerine ait kira sözleşmeleri,elektrik-su-telefon abonman kayıtları v.s) araştırılmalı, davacının gerçekten kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı araştırılıp, davacının sigortalılık elde edebilmesi için sonradan oluşturulması kuvvetle muhtemel olan oda kaydının gerçekliğinin hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya koyulduktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.