Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/15953 E. 2014/19173 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15953
KARAR NO : 2014/19173
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : Denizli 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2011/1072-2013/167

Davacı, kurum işleminin iptaline, 01/01/2009-01/06/2011 tarihleri arsındaki ödenmeyen aylıkların faiziyle ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının ilk tahsis talebinin reddedilmesi sonucu davacıya ödenmeyen 01.01.2009 – 01.06.2011 tarihleri arasındaki 30 aylık maaşın faizi ile birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kurum’un 12.01.2010 tarihli yazı ile davacıya; 31.12.2009 tarihli tahsis talebinin 5000 günü bulunmadığından bahisle reddedildiğini bildirdiği, davalı Kurum tarafından davacının 01.06.1992 – 31.12.1996 tarihleri arasındaki sigortalılığının kabul edilmemesi nedeni ile prim ödeme gün sayısının oluşmadığının anlaşıldığı, davacının 16.12.1998 varide tarihli bildirge ile vergi kaydı gereğince re’sen ilk olarak 01.06.1992 tarihi itibari ile tescil edildiği, daha sonra Kurum tarafından 27.10.1998 varide tarihli bildirge ile davacının sigortalılık başlangıcı değiştirilerek sigortalılığın 01.01.1997 tarihinden itibaren başlatıldığı, bu nedenle davacının 01.06.1992 – 31.12.1996 tarihleri arasındaki sigortalılığının tespiti amacıyla dava açtığı ve davasının kabul edildiği, kararın Yargıtay’ca da onanarak kesinleştiği, böylece davacının 01.06.1992 – 31.12.1996 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalılık elde ettiği, kaldı ki davacının davalı Kurum tarafından borç bildirilmesi üzerine 01.06.1992 – 28.01.1998 tarihleri arasındaki borcu 08.01.1999 ve 02.02.1999 tarihlerinde ödediği, davacının 01.06.1992 – 31.12.1996 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu, mahkemece davalı Kurum’a yazılan yazıya; davacının 25 yıl, 44 yaş ve 5000 gün şartını taşıdığın, ancak sigortalılık süresi mahkeme kararı ile değiştiğinden ve davacının basamağının ilk olarak 1 şeklinde girilmiş olması ancak SSK hizmetleri sisteme yüklendiğinde basamağının 3 olarak değişmesi, bu nedenle de 75,98 TL prim borcu çıktığı, davacının borcu 20.05.2011 tarihinde ödediğine dair cevap verildiğinden mahkemece davanın reddedildiği anlaşılmaktadır.
6385 sayılı Yasa’nın 01.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren 11. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’ya eklenen ve “ 1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların basamak tespiti ” başlıklı Ek 8. maddesinde; “ 1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında 01.10.2008 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihleri değiştirilmez. Bu sigortalılardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul edilir. Bu sigortalıların diğer
sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçen hizmet süreleri basamak tespitinde dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır.
Bu durumda mahkemece somut olayda; 5510 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 8. madde gereğince Kurum’un sonradan basamak intibakı yapmasının ortadan kaldırıldığı ve lehe olan hükmün davacı yararına da uygulanması gerektiği, ayrıca davacının 01.06.1992 – 28.01.1998 tarihleri arasındaki borcunu ödemiş olduğu göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının yaşlılık aylığı şartlarını yukarıda anılan Yasa maddesi de göz önünde bulundurarak değerlendirip buna göre sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
30.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.