Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/15903 E. 2014/5931 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15903
KARAR NO : 2014/5931
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2012/339-2013/521

Davacı, Esnaf ve Sanatkarlar Oda kaydına dayalı sigortalılığının ve bağlanan yaşlılık aylığının geçerli olduğunun tespitiyle aksine Kurum işleminin iptali istemine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

Davacı, 1479 sayılı Yasa kapsamında bağlanan yaşlılık aylığının, davalı Kurum tarafından Yalova Esnaf ve Sanatkarlar Odası’ndaki kaydının geçersiz olduğundan bahisle iptal edildiğini belirterek, Kurum işleminin iptalinine ve yaşlılık aylıklarının kesildiği tarihten itibaren ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece ilk olarak, davanın kabulü ile davacının hizmet süresini ve aylığını iptal eden Kurum işlemi yerinde olmadığından bu işlemin iptaline ve kesilen aylıkların kesildiği tarihten itibaren davacıya aynen ödenmesine devam edilmesine dair verilen karar Dairemizin 10.04.2012 Tarih ve 2010/10157 esas, 2012/5810 karar sayılı kararı ile bozularak; olayla ilgili Kurum Müfettişinin Raporununun tüm ekleri ile dosyaya getirtilmesi ve Yalova Cumhuriyet Savcılığı’na ait hazırlık dosyasının sonucunun araştırılıp davacı hakkında açılmış ceza davası varsa bu ceza davasının neticesinin de beklenilmesi gerektiğinin belirtildiği, mahkemece Dairemizin bozma kararına uyularak; Kurum Müfettişinin Raporunun dosya arasına alındığı ve Cumhuriyet Savcılığı’nca düzenlenen iddianame ile Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığının anlaşıldığı, söz konusu davada haklarında usulsüzlük iddaları bulunan memurlar hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeni ile düşürüldüğü, davacının da iddianamenin kabulünden önce vefat ettiği anlaşılmış ve daha sonra mahkemece bilirkişiden alınan raporda; davacı tarafından davalı Kurum’a sunulan oda ve vergi kaydına ilişkin belgelerdeki tarihlerde çelişki bulunmasına rağmen davalı Kurum memurlarınca araştırma yapılmadığı, 16 yıl gibi bir süre sonra davacının Oda kaydının geçersiz olduğundan bahisle yaşlılık aylığının iptal edilmesinin hatalı olduğu, ayrıca davacının kötüniyetinin de kanıtlanamadığı belirtildiğinden davanın ikinci kere kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda; her ne kadar mahkemece bozmaya uyularak davalı Kurum müfettişinin raporu dosya arasına alınmış ise de söz konusu müfettiş raporunda; “ bilgisayar kayıtlarında davacının 19.12.1973 – 04.07.1995 ve 19.04.1978 – 06.02.1986 tarihleri arasında kaydının olduğunun görüldüğü, Müfettişlik tarafından vergi dairesine yazılan yazıya davacının, 01.01.1973 – 25.04.1974 tarihleri arasında vergi kaydının olduğunun bildirildiği, ancak daha önce Kurum’a bildirilen belgelerde davacının; 01.01.1973 – 25.04.1974 ve 01.05.1974 – 31.121988 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğunun bildirildiği, bu itibarla davacının vergi kaydında usulsüzlük yapıldığı ve davacının 01.05.1974 – 31.12.1988 tarihleri arasındaki vergi kaydının sahte olduğu ” belirtilmesine rağmen raporda bahsedilen bu usulsüzlük hakkında araştırma yapmadan, vergi kayıtları arasındaki bu çelişkinin nereden kaynaklandığı ilgili vergi dairesinden sorulmadan, dosyada mevcut ve davacı tarafından 1989 yılında davalı Kurum’a verilen ve üzerinde davacının davalı Kurum müfettişi tarafından usulsüz olduğu bildirilen 01.05.1974 – 31.12.1988 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu yazılı olan, Kurum yetkilisinin de altında imzası bulunan belge değerlendirilmeden, ilgili Oda’ya ait defterler incelenmeden sonuca gidilmiş olması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.