Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/1573 E. 2014/5564 K. 21.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1573
KARAR NO : 2014/5564
KARAR TARİHİ : 21.03.2014

MAHKEMESİ : Balıkesir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2007/1026-2012/1003

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 25/11/1995-07/09/2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
                  
  1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacının 25.11.1995-07.09.2002 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle, Kurum tarafından kayıt altına alınan günlerin infaz aşamasında nazara alınması suretiyle davacının davalı şirkete ait işyerinde 03 / 04 / 2000 – 07 / 09 / 2002 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tesbitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davanın, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu ancak, geçiş hükümlerini içeren aynı Yasa’nın Geçici 7. maddesi hükmünde “bu Kanun’un yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler.” hükmü ve genel olarak yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesidir. Anılan maddede, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların çalıştıklarını hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı işverene ait tatlı imalatı işyerinde 02.01.1997-03.04.1998 ve 23.12.1999-07.09.2002 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmi ve kesintili olarak bildirildiği, ayrıca 25.11.1995-31.12.1996 tarihleri arasında da dava dışı işyerlerinde çalıştığı , dönem bordrolarının celbedildiği ve mahkemenin tanık beyanları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verdiği anlaşılmaktadır.
Davacının 1995-1996 yılları arasındaki dava dışı bir işyerinden bildirilen çalışması nedeniyle 02.01.1997 tarihinden önceki süreler yönünden, 23.08.2007 olan dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin geçtiği açık olduğundan mahkemece anılan dönem yönünden davanın reddi yerindedir.
Ancak hizmet cetvelinde kısmi olarak bildirildiği görülen 02.01.1997-03.04.1998 ve 23.12.1999-07.09.2002 tarihleri arasındaki hizmetlerin giriş-çıkış tarihleri arasındaki eksik bildirimler yönünden, bordro tanıklarının beyanları da dikkate alınarak bir karar verilirken, imzalı ücret bordrolarına geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine; ücret bordrosu ibraz edilmeyen veya imzalı olmayan ücret bordrolarındaki veya imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan ücret bordrolarındaki süreler yönünden de istemin kabulüne karar vermek gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde R…U…ve S…Mam. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 21.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.