YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15482
KARAR NO : 2014/3645
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2012/498-2013/283
Davacı, Kurum işleminin iptaliyle, 03/08/2011 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığına, 6111 sayılı Yasa kapsamından yapılan ödemelerin geçerli sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının emeklilik talebini reddeden Kurum işleminin iptali ile terkin edilen sigortalılığın yeniden tespiti, 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılan ödemelerin geçerli sayılması, 03/08/2011 tarihi itibariyle emeklilik hakkını kazandığının tespiti ve ödenmeyen emekli aylıklarının yasal faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının emeklilik müracaatını reddeden Kurum işleminin iptaline, 6111 Sayılı Yasa kapsamında yapmış olduğu ödemelerin geçerli sayılmasına ve 03/08/2011 tarihi itibarıyla emeklilik hakkını kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının tarımsal faaliyeti nedeniyle 17/12/1999 tarihli işe giriş bildirgesine istinaden 01/01/2000 tarihi itibariyle tarım Bağ-kur sigortalısı olarak tescil edildiği , 12/09/2000 tarihli işi bırakma formuna istinaden 01/08/2000 tarihinde sigortalılığın terkin edildiği, 09/09/1974-31/07/2000 tarihleri arası kooperatif kaydının bulunduğu, 22/02/2010 tarihinde tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, teslim ettiği ürünlerden Eylül/1997 tarihinde prim kesintisinin yapıldığı, kolluk tutanağı ve muhtar tutanağı ile tanık beyanlarında tarımla uğraştığının belirtildiği, 01/10/1997-01/08/2000 tarihleri arası 22/10/2010- ve sonrasında Kurumca sigortalı kabul edilip bu dönemlerde uyuşmazlık bulunmadığı, davacının 03/08/2011 tarihli müracaatı üzerine Kurumca sehven 01/10/1997 tarihinden itibaren kesintisiz hizmet verildiği ve 6111 sayılı Yasadan faydalanılarak prim borçlarının ödendiği, daha sonra Kurumun sigortalılık koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal ettiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre ” sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye ve muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, pancar ekicileri istihsal kooperatifleri ve Birliği Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi kayıtları esas alınır.”
Öte yandan mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK 297 (1086 sayılı HUMK 388.mad.) maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Somut olayda, 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılan ödemelerin geçerli olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, uyuşmazlık konusu dönemde sigortalılık koşullarının bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmamıştır. Çünkü sigortalılık koşulları oluşmadan prim ödenerek sigortalılık hakkı elde edilemez. Yine 03/08/2011 tarihi itibariyle davacının emeklilik hakkını kazandığı belirtilmiş, ancak kararda emekli aylığı bağlanmasının koşulları (yaş, sigortalılık süresi, prim borcu, tahsis talebi, hangi tarihten itibaren emekli aylığı bağlanacağı) irdelenmemiştir. Ayrıca davacının terkin edilen sigortalılığın yeniden tespiti ile ödenmeyen emekli aylıklarının yasal faiziyle ödenmesi istemine ilişkin talepleri hakkında da olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir.
Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde bulundurarak öncelikle nizalı dönemde (01/08/2000-22/10/2010 tarihleri arası) yukarıda anılan maddede belirtilen kayıtların olup olmadığını söz konusu kuruluşlardan, davacının ziraate elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını ilgili tapu idaresinden, özel idareden, belediyeden araştırmak, varsa bunları kullanıp kullanmadığını belirlemek, nizalı dönemde görev yapan köy muhtarı ve azalar ile yeterli bilgi ve görgüye sahip kişileri belirleyip tanık olarak dinlemek, tarımsal kredi kullanıp kullanmadığını, arazi kiralayıp kiralamadığını tespit etmek, ayrıca zabıta tahkikatı ile de ayrıntılı araştırma yaptıktan sonra diğer bütün delilleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını ve bu oluşan duruma göre emekli aylığına hak kazanıp kazanmadığı incelenerek sonucuna göre davacının taleplerinin tamamı hakkında olumlu yada olumsuz karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.