Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/15208 E. 2014/14296 K. 19.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/15208
KARAR NO : 2014/14296
KARAR TARİHİ : 19.06.2014

MAHKEMESİ : Bolu İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2011/72-2013/225

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 03/06/2006-30/12/2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının davalıya ait pastahane işyerinde 6.3.2006-30.12.2006 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ilamda yazılı şekilde karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalıya ait işyerinde çalışmaya başladığına dair sigortalı işe giriş bildirgesinin düzenlenmediği, davalı işyerinden Kuruma bildirim yapılmadığı, dinlenen bordro tanıkları ve komşu işyeri tanıklarının beyanlarından mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın ispat edilemediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; dinlenen tanıkların Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olduğu anlaşılmakla birlikte, dosyadaki mevcut delillerle mahkemece karar altına alınan sonuca gitmenin mümkün olmadığı, hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olduğu hususları dikkate alındığında mahkemece gerek görüldüğü takdire res’en seçilecek bordro ve komşu işyeri tanıkları dinlemek sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken, mevcut delillerle davanın kabulü şeklinde kurulan hüküm hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.