Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/14462 E. 2014/5020 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14462
KARAR NO : 2014/5020
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Tokat 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2013/12-2013/227

Davacı, 01/07/1994-05/03/2002 tarihleri arasında zorunlu SSK’lı çalışmaları dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/07/1994-05/03/2002 tarihleri arası tarım Bağ-kur sigortalılığının bir kısmını iptal eden Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının teslim ettiği üründen Haziran/1994 tarihinde yapılan tevkifata istinaden 01/07/1994 tarihi itibariyle tarım Bağ-kur sigortalısı olarak tescil edilip, Kurumca herhangi bir kuruluşta kaydı olmadığı gerekçesiyle sigortalılığın 31/12/1994 tarihinde terkin edildiği, yine kesinleşen mahkeme kararına kararına göre 10/06/2001 tarihinde yeniden tescil edilip 05/03/2002 tarihinde tekrar terkin edildiği, dolayısıyla 01/07/1994-31/12/1994 ve 10/06/2001-05/03/2002 tarihleri arası dönemde taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, 21/02/2005 tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, kolluk tutanağı ve tanık beyanlarında tarımla uğraştığının belirtildiği, adına kayıtlı 2009 ve 2012 edinme tarihli 134 dekar tarla bulunduğu, teslim ettiği ürünlerden Haziran/1994 ve Mart/1996 tarihlerinde prim kesintisinin yapıldığı, 1994, 2004, 2008, 2009 ve 2011 yıllarında prim ödemelerinin olduğu, 16/12/1998-30/11/1999 tarihleri arası 1479 sayılı yasa kapsamında, 17/12/1999-2004 arası SSK kapsamında kısa süreli hizmetlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece 1996 yılı tevkifatı dikkate alınmadan ve 1997 yılı ve sonrasında prim tevkifatı veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi (tevkifatın) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Dolayısıyla davacının 1994-1996 yılları arası dönemde tarımsal faaliyetinin sürekli olduğu görülmektedir.
Yapılacak iş,
1-) 1996 yılı tevkifatı dikkate alınarak 01/01/1995-31/12/1996 tarihleri arası dönemde davacının tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine,
2-) 01/01/1997 ve sonraki döneme gelince, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılarak prim tevkifatının veya ürün tesliminin bulunup bulunmadığını belirlemek, eğer varsa davanın kabulüne, yoksa şimdiki gibi davanın bu dönem yönünden reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
17/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.