YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14058
KARAR NO : 2014/14313
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
MAHKEMESİ : Niğde İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/06/2013
NUMARASI : 2011/110-2013/158
Davacı, 01/09/2004-15/12/2009 tarihleri arasında Kuruma yatırılan 506 sayılı Kanun primlerinin geçerli sayılmasının tespitine, aynı tarihler arasındaki Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin ve Bağ-Kur prim borçlarının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının SSK ile çakışan 01/09/2004-15/12/2009 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılık süresinin ve Bağ-Kur prim borçlarının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/09/2004 ile 15/12/2009 tarihleri arasındaki 1479 sayılı yasaya tabii zorunlu Bağ-Kur sürelerinin iptaline, bu süreleri için işleyen prim borçlarının iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 15/04/1994-25/05/1997 tarihleri arasında farklı işyerlerinde 506 sayılı yasa kapsamında çalışmalarının olduğu, 01/08/1997-18/10/2004 tarihleri arasında 6891 sicil numaralı ve N. Niğde B.San ve Tic A.Ş. ünvanlı işyerinden, 22/10/2004-02/11/2004 tarihleri arasında 1002695 sicil numaralı ve N. M. K. Ltd Şti ünvanlı işyerinden, 03/11/2004-12/04/2006 tarihleri arasında1005689 sicil numaralı ve N. M. K. Ltd Şti ünvanlı işyerinden, 13/04/2006-2011/2. ay arasında 1002695 sicil numaralı ve Niğtaş M. K. Ltd Şti ünvanlı işyerinden bildiriminin yapıldığı, davacının 01/09/2004-15/12/2009 tarihleri arasında şirket ortaklığının bulunduğu, 18/02/2005 varide tarihli giriş bildirgesi ile 01/09/2004 tarihinde başlayan şirket ortaklığı nedeniyle Bağ-Kur kapsamında resen tescilinin yapıldığı, durumun davacıya 23/02/2005 tarihli yazı ile bildirildiği, 18/10/2004 tarihindeki SSK çıkışının tespit edilmesinden sonra başlangıç tarihinin 19/10/2004 olarak düzenlendiği, şirket ortaklığının son bulduğu 15/12/2009 tarihi itibariyle çıkışının yapıldığı, davacının Kurum tarafından 19/10/2004-15/12/2009 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği ve hesap ekstresine göre davacının bu sigortalılığı için prim ödemesi yapmadığı anlaşılmaktadır.
-/-
-2-
ESAS NO : 2013/14058
KARAR NO : 2014/14313
Uyuşmazlık, 506 ve 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık statülerinin çakıştığı 01/06/2007-31/08/2009 tarihleri arasında hangi sigortalılık statüsüne üstünlük tanınacağı noktasında toplanmaktadır.
“Çakışan sigortalılık sorununu” gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 Sayılı Bağ-kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam ede gelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. Anılan yasanın 3. maddesinin I. ( F ) bendinde “Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” ( K ) bendinde ise. “Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı” belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında. başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır (03.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı).
5510 sayılı yasanın 6111 sayılı yasanın 33. maddesi ile değişik 53. maddesinde “Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.” hükmü yer almaktadır. 5510 sayılı yasanın 53. maddesinde 6111 sayılı yasanın 33. maddesi ile yapılan bu değişiklik 01/03/2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihten önceki süreler için uygulanamayacaktır.
5510 sayılı yasanın 53. maddesinin 6111 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki halinde ise; “Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır.” hükmü bulunmaktadır.
Somut olayda, davacının 01/09/2004 tarihinde şirket ortaklığının başlaması nedeniyle 18/10/2004 tarihindeki SSK çıkışından sonra 19/10/2004 tarihinde esnaf Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlatıldığı ve şirket ortaklığına göre devam ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre davacının 19/10/2004 tarihinde önce başlayan sigortalılığı 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılıktır. Bundan sonra 506 sayılı Kanuna tabi çalışmasının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı sona erdirmeyeceği ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davacının davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/06/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.