Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/14044 E. 2014/1244 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/14044
KARAR NO : 2014/1244
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : Denizli 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/06/2013
NUMARASI : 2012/132-2013/404

Davacı, ilk kesinti tarihini takip eden aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/08/1995- 30/03/2011 (dava tarihi) arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasanın prim borçlarının yapılandırılması hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir.
Dairemizin 12/03/2012 tarih ve 2012/4015-3463 Esas-Karar sayılı bozma ilamı üzerine; mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01/08/1995-22/03/2011 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 6111 sayılı Yasanın hükümlerinden faydalanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden;
Davacının 22/03/2011 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak Kuruma tescil edildiği, teslim ettiği ürünlerden 1995-1999 arası her yıl prim kesintisinin yapıldığı, ayrıca 2000, 2001 ve 2002 yıllarında ürün tesliminin bulunduğu,11/06/1975 tarihinde tarım kredi kooperatifi kaydının, 17/09/2001 tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, muhtar ve kolluk tutanağı ile tanık beyanlarında davacının tarımla uğraştığının belirtildiği, 2003-2011 yılları arasında herhangi bir ürün teslimi yada prim kesintisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin düzenli olması gerekir. Düzenli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da düzenli olduğu, dolayısıyla tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Davacının 2003-2011 arası dönemde herhangi bir prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunmadığı, dolayısıyla sigortalılık koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle 01/01/2003-22/03/2011 tarihleri arası dönem yönünden tarımsal faaliyet kanıtlanamamıştır
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.