Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/13840 E. 2014/14691 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13840
KARAR NO : 2014/14691
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Aydın 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2012/157-2013/143

Davacılar, ölüm aylığına hak kazandıkları tarihten itibaren, şayet ölüm aylığı gelirden daha düşük ise bu aylığının yarısının bağlanmasına ve birikmiş aylıkların ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazasında vefat eden çocuklarından dolayı ölüm geliri bağlanan davacılara aynı zamanda ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 92/2. maddesinde düzenlenmiştir. 506 sayılı Yasanın 92/2. maddesine göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümü, eksik olanın da yarısı bağlanır. Bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümü, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısı verilir. Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanmadan önce iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan ve sermayeye çevrilen gelirler ile yaşlılık sigortasından yapılacak toptan ödemelerde bu fıkra hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, bekar ve çocuksuz olarak 26/12/2004 tarihinde vefat eden davacıların çocuğu olan Hüseyin Kemer’in 19/12/2004 tarihinde iş kazası geçirdiği, 01/04/1999 tarihinde SSK kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı, davacılara 26/12/2004 tarihi itibariyle ölüm geliri bağlandığı, davacıların 540 günlük askerlik borçlanması bedelini 06/07/2009 tarihinde ödedikleri,murisin askerlik borçlanması dahil 01/04/1999-2004/12. aylar arası 904 gün hizmeti bulunduğu, davacıların 29/12/2008 tarihinde ölüm aylığı talebinde bulundukları, Kurumun ölüm geliri bağlandığı gerekçesiyle ölüm aylığı talebini reddettiği görülmektedir.
Öte yandan 506 sayılı Yasanın 66-c maddesinde en az 5 yıldan beri sigortalı olma ve 900 gün prim ödeme şartlarının bulunması halinde ölüm aylığının bağlanacağı düzenlenmiştir. Davacılar murisinin ise 01/04/1999-2004/12.aylar arası askerlik dahil 904 gün prim ödeme gün sayısı bulunduğu dolayısıyla davacılara ölüm geliri yanında ölüm aylığı bağlamasının koşulları da oluşmuştur. Ayrıca ölüm hem olayın meydana geldiği tarih itibariyle hem de sonradan yürürlüğe giren yasal düzenlemelerde ölüm aylığı bağlanması şartları bulunmaktadır. Ancak tahsis talep tarihinde davacılar askerlik borçlanması bedelini ödemediklerinden davacılara borçlanma bedelini ödedikleri 06/07/2009 tarihini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanması gerekmektedir.
Yapılacak iş, ölüm geliri bağlanmış olan davacılara, askerlik borçlanmasının ödendiği 06/07/2009 tarihini takip eden aybaşından itibaren 506 sayılı Yasanın 92/2. maddesi kapsamında ölüm aylığı bağlanmasına karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 23/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.