Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/13762 E. 2014/6347 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13762
KARAR NO : 2014/6347
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2013
NUMARASI : 2012/660-2013/296

Davacı, aylık kesme işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 30/10/1997 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden boşandığı, yaptığı başvuru sonucunda davalı Kurum tarafından davacıya babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, davalı Kurum tarafından polis memuru Vakkas Y… isimli kişinin telefon ile ihbarı üzerine başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 18/04/2012 tarihli kontrol memuru raporuna göre; davacının kayıtlı bulunduğu B…. Köyü B.mevkii no:…T…/Mersin adresi itibari ile yapılan çevre soruşturmasında no:…’de oturan Nahide K.., davacı ve boşandığı eşinin belirtilen adreste birlikte yaşadıklarını beyan etmiş, yine komşu Mesut G..da fiilen birlikte yaşadıklarını, boşandıklarından haberdar olmadığını bildirmiş olup; Vakkas Y.. aracılığı ile ihbarda bulunduğu tespit edilen ve ismini vermekten imtina eden kişi de, davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşadıklarını beyan etmiş, davacı ve boşandığı eşi ise beyanlarında 20 yıldır ayrı yaşadıklarını bildirmişlerdir. Adres hareketleri incelendiğinde, TÜİK tarafından yapılan kayıtlardan itibaren davacının B… köyü B..mevkii no:.. T…/Mersin adresinde; eski eşinin ise B.. köyü B.. mevkii no:..’te kayıtlı göründükleri; mahkemesince yaptırılan kolluk araştırmasında ise davacının B.. köyü no:..’te oğlu Ahmet ile; eski eşinin ise oğlu Mustafa ve annesi ile başka bir ikamette yaşadıkları, davacı ile fiilen birlikte yaşamadıkları belirtilmiş, mahkeme huzurunda haklı nedene dayanmaksızın beyanlarını değiştiren tanıklar Nahide ve Mesut ise davacı ve eski eşinin fiilen birlikte yaşamadıklarını, aynı köyde farklı evlerde yaşadıklarını belirtmişlerdir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporunda beyanına başvurulan ve davacı-eski eş ile arasında husumet iddiası da bulunmayan tanıklar Nahide ve Mesut’un, fiili birlikte yaşamın varlığına ve davacının eşinden boşandığından haberdar olmadıklarına ilişkin beyanları karşısında; mahkeme huzurunda haklı nedene dayanmaksızın değiştirdikleri ifadelerinin hükme esas alınamayacağı, kontrol memuru raporunda yapılan çevre soruşturmasının da fiili birlikte yaşamın varlığını desteklemesi ve yine davacı ve boşandığı eşinin yerleşim yeri kayıtlarına göre TÜİK sayımından bu yana birbirine takip eden hanelerde (no:…, no:…) kayıtlı görünmelerinin hayatın olağan akışına uygun bulunmaması hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.