Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/13687 E. 2014/7936 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13687
KARAR NO : 2014/7936
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2011/886-2013/155

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 140.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi, taraf vekillerince istenilmesi ve davalılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15/04/2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü, davalılar vekilleri Avukat K. G. ve Avukat M.Ç. ile karşı taraf vekili Avukat G. T. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü, ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava 15.12.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu ölen sigortalının kardeşlerinin manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmişse de manevi tazminatın takdirinde yanılgıya düşüldüğü, manevi tazminatların çok fazla takdir edildiği anlaşılmaktadır.
Davacıların kardeşi olan sigortalı A. T.’un öldüğü iş kazasında sigortalının kusurunun bulunmadığı davalı asıl ve alt işverenin her biri % 50 olmak üzere davalıların toplam olarak % 100 oranında kusurlu olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Gerek mülga B.K’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı T.B.K’nun 56. maddesi hükmüne göre Hakim: ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı kardeşlerden her biri yararına hüküm altına alınan 35.000,00’er TL manevi tazminatın çok fazla olduğu açıkça belli olmaktadır.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, manevi tazminatların takdirinde yanılgıya düşülerek ve özellikle manevi tazminatların çok fazla takdiri suretiyle yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre ihtiyati tedbirin sürdürülüp sürdürülmeyeceğine ilişkin kararın iş mahkemesince verilmesi gerektiğine, davalılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davacılara yükletilmesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.