YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13684
KARAR NO : 2014/3834
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2013
NUMARASI : 2013/546-2013/158
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan S….Y…Endüstri ve Tic. AŞ. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı S…. Yapı End. ve Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği nedeniyle eşi ve çocuğunun manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş yararına 10.000,00 TL davacı çocuk yararına 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30.11.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; sigortalı Emin K… davalı E…. İnş. Müh. San. Ve Tic. A.Ş. işçisi olarak davalı S…Y… End. Ve Tic. A.Ş.’ye ait inşaatta kalıpçı olarak çalışırken sol gözüne çivi isabet etmesi sonucu % 45.2 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, dava dilekçesine ekli vekaletnamede davacı çocuk Y.. K..’nın doğum tarihinin 22.10.2010 olduğunun belirtildiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda olayın meydana gelmesinde sigortalı işçinin % 20 oranında müterafik kusuru bulunduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Haksız fiil nedeniyle manevi tazminata hak kazanabilmek için haksız fiil tarihinde taraf ehliyetinin bulunması, diğer bir deyişle sağ olması gerektiği açıktır. Taraf ehliyeti, medeni hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir. Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip her gerçek kişinin yaşadığı sürece taraf ehliyeti vardır . Kişilik sağ olarak doğumla başlar ve ölümle son bulur. Bunun tek istisnası cenin için söz konusu olup Hukukumuzda, ceninin medeni haklardan yararlanma (hak ehliyeti) ehliyetinin, gerektirici koşula bağlı bir ehliyet olduğu kabul edilmektedir. Kural olarak medeni haklardan yararlanma ehliyeti, ceninin kişilik kazandığı anda (tam olarak sağ doğum) gerçekleşir. Ancak geriye etkili olarak ana rahmine düştüğü günden itibaren hüküm doğurur. Haksız fiil tarihindeki cenin sağ olarak doğmak koşuluyla haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Somut olayda 22.10.2010 doğum tarihli davacı çocuk Y.. K..’nın 30.11.2007 olay tarihinde sağ olmadığı gibi tıbben cenin halinde olmasının da mümkün bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca haksız fiil tarihinde sağ olmayan, tıbben cenin halinde olması da mümkün bulunmayan anılan davacının davasının reddi gerekirken yazılı gerekçelerle tazminata karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, haksız fiil tarihinde sağ ya da cenin halinde olmayan davacıya manevi tazminat takdiri suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı S….Y….End. ve Tic. A.Ş. bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.