Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/13671 E. 2014/7095 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13671
KARAR NO : 2014/7095
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Tokat 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/178-2013/258

Davacı, Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 28/07/2010 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden TMK.nun 166/3. fıkrası uyarınca anlaşmalı olarak boşandığı, 25/08/2010 tarihinde yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, davalı Kurum tarafından başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 30/12/2011 tarihli kontrol memuru raporuna göre; adrese dayalı kayıt sisteminde davacının adresinin bulunmadığı, eski eşinin ise Yolkonak Kasabası Merkez Mah. Gözbaşı Sk. No:10 Niksar/Tokat adresinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş; eski eşin adresi itibari ile Merkez Mah. muhtarı M.. H.. ile yapılan görüşmede, davacı ve eşini tanıdığını, ikisinin de Merkez mahallesinde birlikte yaşadıklarını, geçenlerde davacının eşini evin önünde odun kırarken gördüğünü, boşandıklarından haberinin olmadığını beyan ettiği görülmüş; çevre araştırmasında ise davacı ve eski eşinin birlikte yaşadıkları ve boşandıklarından kimsenin haberdar olmadığı tespit edilmiştir. Adres harekteleri incelendiğinde; davacının yerleşim yeri kaydının bulunmadığı, eski eşinin ise araştırmanın yapıldığı Yolkonak Beldesindeki belirtilen adreste kayıtlı olup, 2012 yılında adresini A. Köyü no:. Niksar/Tokat adresine naklettiği anlaşılmıştır. Mahkemesince yaptırılan 21/05/2012 tarihli kolluk araştırmasında, mahalle muhtarının kontrol memuruna verdiği beyanı değiştirerek, davacının eski eşi ile birlikte yaşamadığını, ara sıra oğlu Ömer’in çocuklarını görmek için eski eşin kaldığı eve geldiğini beyan etmiş; mahkeme huzurunda da haklı nedene dayanmaksızın beyanını değiştirerek, davacının oğlu ile Yolkonak Köyünde oturduğunu, eski eşinin burada yaşamadığını, tutanağı okumadan imzaladığını beyan etmiş olup, davacı tanıkları ise davacı ve eski eşinin fiilen birlikte yaşamadıklarını ifade etmişlerdir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporunda beyanına başvurulan ve davacı-eski eş ile arasında husumet iddiası da bulunmayan tanık mahalle muhtarı Mustafa’nın, fiili birlikte yaşamın varlığına ilişkin açık beyanları ile çevre soruşturması sonucu davacı ve eşinin boşandığından kimsenin haberdar olmadığının ve davacının eşi ile belirtilen adreste yaşadığının tespit edilmesi karşısında; mahalle muhtarının, haklı nedenlere dayanmaksızın değiştirdiği ve kendi içerisinde de çelişkiler barındıran kolluk beyanı ve mahkeme huzurundaki tanıklık beyanının hükme esas alınamayacağı hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır .
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.