Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/13451 E. 2014/11352 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13451
KARAR NO : 2014/11352
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2011/1049-2013/389

Davacı, 01/07/1997 tarihinden tahsis talep tarihine kadar 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine, 6111 sayılı Kanundan yararlandırılmasına 01/10/2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 01/07/1997 tarihinden tahsis talep tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti, 6111 sayılı Yasadan yararlandırılması ve 01/10/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının, 01/09/1998–31/12/1998, 01/02/2000–30/04/2008 tarihleri arasındaki dönemler için 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti talebine yönelik konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 01/07/1997–01/09/1998, 31/12/1998–01/02/2000 dönemleri için 2926 sayılı yasa kapsamında sigortalı olduğunun ve 01/10/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti talebinin reddine, 0109/1996–31/12/1996 dönemi için talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, davacının 01/09/1996-31/12/1996, 01/09/1998-31/12/1998 tarihleri arasında ve 01/02/2000 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kaydının olduğu , 26/05/2011 tarihinde 6111 sayılı Yasadan yararlanma talebinde bulunduğu ve 16/09/2011 tarihinde tahsis talep ettiği, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden ilk prim kesintisinin 1996/8. ayda yapıldığı ve bunu takip eden 1998,1999,2000 ve 2001 yıllarında prim kesintisi yapıldığı halde 01/01/1997-01/09/1998, 31/12/1998-01/02/2000 tarihleri arasındaki talebin reddine karar verilmesi karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 01/01/1997-01/09/1998, 31/12/1998-01/02/2000 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve süresinde talebi olduğundan 6111 sayılı Yasadan yararlandırılmasına karar vermek, bu sigortalılık süreleri de dikkate alınarak tahsis talep tarihi itibariyle davacının prim borcu bulunup bulunmadığını davalı Kurumdan sormak, yaşlılık aylığı şartları oluşup oluşmadığını değerlendirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine 27/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.