Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/13439 E. 2014/14161 K. 17.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13439
KARAR NO : 2014/14161
KARAR TARİHİ : 17.06.2014

MAHKEMESİ : Çorlu 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2013
NUMARASI : 2009/150-2013/349

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 17/04/2007-15/07/2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 17/04/2007-15/07/2008 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı tarafından işe giriş bildirgesinin verilmediği, hizmet bildirimi yapılmadığı, davacının 17/12/2007-30/12/2007 ,16/07/2008-24/07/2008 tarihleri arasında ve 01/02/2008 tarihinde dava dışı işyerlerinden çalışmasının bildirildiği, davalı işveren adına tescilli işyerinin bulunmadığı ve G. P..Turizm Tekstil Tarım Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti. olan unvanın 24/05/2007 tarihinde değişerek A.Turizm Tekstil Tarım Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, davacıya maaş ödemelerine ilişkin bir kısım tediye makbuzlarının bulunduğu, davacı adına hzimet bildirilen işyerleri ile davalı işveren arasında organik bağ bulunup bulunmadığının araştırılmadığı ve dinlenen davacı tanıkların davacının davalıya ait işyerinde çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalıya ait G.P. Turizm Tekstil Tarım Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti. unvanı ile tescilli bir işyeri bulunup bulunmadığı Kurumdan sorularak, bulunması halinde ihtilaf konusu dönem bordroları getirtilerek bordro tanıklarının beyanlarına başvurmak, Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile resen tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenlerini veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, ihtilaf konusu dönemde davacı adına hizmet bildiren işyerleri ile davalı işveren arasında organik bağ bulunup bulunmadığını araştırmak, çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.