YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/13254
KARAR NO : 2014/3889
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Konya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2012/222-2013/390
Davacı, 01/09/2005 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 6111 sayılı Yasa’dan yararlandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 01/09/2005 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasadan yararlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 25/05/2011 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 25/05/2011 tarihinde 6111 sayılı Yasadan yararlanmak için davalı Kuruma başvurduğu, Maliye Bakanlığı mührünü taşıyan Tem. Müt.Hiz.İnş. Ve Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti.’nin 16/09/2005 tarihli müstahsil makbuzu fotokopisinde davacının teslim ettiği ürün bedelinden prim kesintisi yapıldığı, davalı Kurumca bu kesintinin karşılığının Kurum kayıtlarında görülmediğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıl dışında süreklilik arzettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2926 sayılı Yasa’nın uygulanmasına ilişkin 26/03/1994 günlü 4 nolu tebliğine göre ürün bedellerinden % 1 oranında tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin bu tevkifatı yaparak kurum hesabına intikal ettirmek zorunda oldukları, kesinti yaptığı halde Kurum hesabına yatırmayan gerçek veya tüzel kişilerin, Kuruma karşı sorumlu oldukları, bu kesintilerin yasal faiziyle birlikte kendilerinden tahsil olunacağı TCK.’nun 526.maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığının tesbiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup, kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir.
Yapılacak iş, 16/09/2005 tarihli Tem. Müt.Hiz.İnş. Ve Hayvancılık San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait müstahsil makbuzunun aslını getirtmek ve davacının teslim ettiği ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını tespit etmek, prim kesintisi yapılmışsa davacının 01/10/2005-31/12/2005 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve süresinde başvurusu bulunduğundan 6111 sayılı Yasadan yararlandırılmasına karar vermek, yapılmamışsa şimdiki gibi davayı reddetmekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.