YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1314
KARAR NO : 2014/2330
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2011/615-2012/535
Davacı, sigorta primlerinin işverenden tahsil edilmesini ve yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının lehine sonuçlanan hizmet tespiti davası ile tespit edilen sigortalılık süresine ait primlerin işverenden tahsil edilmesi ile tarafına yaşlılık aylığı bağlanması talebine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne,davacının tahsis talep tarihini takip eden 01.11.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden Gaziantep 1.İş Mahkemesinin 2007/134 E.,2010/164 K sayılı ilamı ile davacının toplam 2280 gün hizmetinin tespitine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 20.09.2011 günlü ilamı ile onanarak kesinleştiği,davacının 12.10.2011 tarihli tahsis talebinin davalı Kurumca ,ilk işe giriş tarihi olan 21.09.1981 tarihinden 31.07.1998 tarihine kadar toplam 3981 prim ödeme gün sayısı bulunduğu,46 yaş 5075 gün şartını yerine getirmediğinden tahsis talebinin reddedildiği,işe giriş tarihinden sonra yapılan yaş tashihinin geçersiz olduğu ve mahkeme yolu ile kazandığı günlerin parası ödenmediğinden toplama alınmadığı gerekçeleriyle reddedildiği,daha sonra davacıya 07.05.2012 tarihli tahsis talebine istinaden 01.06.2012 tarihinden itibaren 2105691531 tahsis numarası ile yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Nüfus kayıt örneğinde davacının Oğuzeli Asliye Hukuk Hakimliğinin 20.12.1983 günlü kararı ile kayıt düzeltme sonucu doğum tarihinin 01.03.1966 iken 01.09.1964 olduğu görülmektedir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 120/2 maddesi, (Bağ-Kur Yasanının 66. maddesi) bazı kötü uygulamaları önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve belli sigorta kollarında, hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir. Gerçekten anılan Yasa’nın 120/2. maddesi (66. maddesi) çok açık olarak “malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında “sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri …. esas tutulur. ” hükmünü içermektedir. Hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yapılan bu düzenleme karşısında
sigortaya ilk tescil tarihinden sonra yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı açıktır. Nitekim Bağ-Kur Yasasının 66. maddesi, Sosyal Sigortalar Yasasının 120/2. maddesi ve Emekli Sandığı Yasasında da anılan maddeye paralel hükümler getirilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 9.10.2002 gün ve 2002/21-761 Esas; 14.04.2010 gün ve 2010/21-194 Esas 2010/219 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.Bu özel düzenleme dışında ki kesinleşmiş bir yargı kararının uygulamalarda geçerliliğini koruyacağı tartışmasızdır.
Somut olayda; davacının Sosyal Sigortalar Kurumuna ilk defa 21.09.1981 tarihli giriş bildirgesi ile girdiği, doğum tarihinin sonradan 20.12.1983 tarihli yaş tashihi kararı ile 01.09.1964 olarak düzeltilmesine karar verildiğinden 506 sayılı yasanın 120/2 maddesi dikkate alındığında, yaş tashihinin açılan kamu davası sonunda yapılmış olması sonuca etkili olmayıp, ilk tescil tarihinden sonra yapılan bu yaş tashihinin, sigorta işlemlerinde dikkate alınamayacağı, dolayısıyla 12.10.2011 tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin koşulların oluşmadığı ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
17/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.