YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1304
KARAR NO : 2014/2444
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
MAHKEMESİ : Manisa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2011/939-2012/1158
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının Şubat/2000-Ekim/2010 tarihleri arası davalı işveren nezdinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalırın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 15/09/2000- 30/06/2006 tarihleri arası davalı nezdinde 2086 gün çalıştığı bu sürelerden 913 günün bildirildiği, 1173 günün ise bildirilmediğinin tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri gereği bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de, çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına 15/09/2000 tarihinde işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiği, 15/09/2000-28/02/2001 ve 02/06/2004-27/10/2010 tarihleri arasındaki çalışmaların tamamının bildirildiği, davacı tarafından gösterilen tanıkların fiili çalışmayı doğruladıkları, dönem bordrolarının kısmi ( 2000-2001 ve 2004-2010 arası) olarak getirtildiği, alınan bilirkişi raporunda davacının kesintisiz çalıştığı kanaatinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 28/02/2001-01/06/2004 tarihleri arası dönem yönünden çıkmaktadır. Çünkü diğer dönemlerin bildirimleri davalı tarafından yapılmıştır.
Somut olayda, dönem bordrolarının davacı adına bildirim yapılan dönemleri kapsayacak şekilde getirtildiği, bildirim yapılmayan yani uyuşmazlık konusu olan Mart/2001-Mayıs/2004 arası dönemin getirtilmediği, her ne kadar davacı tarafından gösterilen tanıklar fiili çalışmayı doğrulamışlar ise de, bu tanıkların uyuşmazlık konusu dönemde bildirimleri bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Yapılacak iş; öncelikle dinlenen tanıkların hizmet döküm cetvellerini Kurumdan istemek, bu kişiler adına uyuşmazlık konusu olan Mart/2001-Mayıs/2004 arası dönemde davalı tarafından bildirim yapılıp yapılmadığını kontrol etmek, eğer bu dönemde bildirim yapılmamış yada çok kısmi bildirim varsa, bu defa uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde dönem bordrolarını getirtip, bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, gerekirse Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.