Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/12984 E. 2014/13396 K. 11.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12984
KARAR NO : 2014/13396
KARAR TARİHİ : 11.06.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2012/641-2013/667

Davacı, yetim aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında bulunan eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan davacının,aynı yasa kapsamında bulunan babasından dolayı tahsis talep tarihinden itibaren tarafına ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının babasının ölümünden dolayı 5510 Sayılı Yasanın 35/b.bendi uyarınca ölüm aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Somut olayda, 1479 Sayılı Yasa kapsamında sigortalı iken vefat eden eşi S.K.dan dolayı davacıya ölüm aylığı bağlandığı,aynı yasa kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken 1992 yılında vefat eden babasından dolayı ölüm aylığı tahsis talebinde bulunan davacının, eşinden dolayı almakta olduğu aylık miktarının babasından dolayı bağlanmasını istediği aylıktan yüksek olması nedeni ile tahsis isteminin, davalı Kurumca 506 sayılı Yasanın 68/VI. Maddesine göre reddedildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, ölen eşinden dolayı ölüm aylığı almakta olan davacının 1992 yılında vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Kanunun 68/I-C-a maddesi aylık bağlanma koşulları yönünden, “evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına” aylık bağlanması olanağı öngörürken; aynı maddenin (VI) numaralı bendi, kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak “çalışma ve evlenme” halini kabul etmekteyken; 4958 sayılı Kanunun 06.08.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 35’inci maddesiyle, söz konusu (VI) numaralı bende “buralardan gelir veya aylık almaya” ibaresi eklenerek böylelikle “Sosyal Sigortadan, Emekli Sandıklarından aylık veya gelir almaya başlama” olgusu, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak benimsenmiştir. 68’inci maddenin son cümlesi “evliliğinin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kimseye bu aylıklardan fazla olanı ödenir.” hükmünü içermektedir. Benzer düzenleme 5510 sayılı Kanunun 54’üncü maddesinde de vardır.
Yapılacak iş, davacıya ait tahsis dosyasının Kurumdan celbedilerek, davacının eşi ve babasının aynı Kurum nezdinde sigortalı bulunup bulunmadıklarını tespit etmek, aynı Kurum çatısı altında bulundukları sabit ise 506 sayılı Yasanın 68/VI. Maddesindeki düzenleme de dikkate alınarak, davacıya yüksek olan ölüm aylığının ödenmesi yönündeki Kurum işleminin yerinde olduğu gözetilerek davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.