Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/1285 E. 2014/1732 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1285
KARAR NO : 2014/1732
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2012/557-2012/1073

Davacı, kayıt dosyasında yanlış yazılan doğum tarihinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının, ilk işe giriş tarihinden sonra yapılan yaş tashihine göre gerçek doğum tarihi olan 02/03/1966 tarihinin SGK kayıtlarında da esas alınması istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Mehmet ve Fatma oğlu 1968 Darende doğumlu H.. N..’ın 01/09/1988 tarihinde işe girdiğini gösterir işe giriş bildirgesinin bulunduğu, davacıya velayeten babası tarafından açılan yaş tashihi davasında, davacının nüfus kayıtlarında Mehmet ve Fatma oğlu 29/11/1968 doğumlu H.. N.. olarak 05/03/1967 tarihinde öldüğünün göründüğü ve aynı isimdeki kardeşinin doğum tarihinin 02/03/1966 olarak kayıtlı olmasına rağmen, aslında gerçekte 02/03/1966 doğum tarihinin kendisine ait olduğunu ve 01/09/1968 doğumlu kardeşinin öldüğünü beyanla yaş tashihi davası açıldığı, Darende Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24/12/1991 tarih 1991/74E, 1991/221K sayılı ilamı ile davacının 29/11/1968 olan doğum tarihinin 02/03/1966 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 120/2 maddesi, (Bağ-Kur Yasanının 66. maddesi) bazı kötü uygulamaları önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve belli sigorta kollarında, hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir. Gerçekten anılan Yasa’nın 120/2. maddesi (66. maddesi) çok açık olarak “malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında “sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri …. esas tutulur. ” hükmünü içermektedir. Hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yapılan bu düzenleme karşısında sigortaya ilk tescil tarihinden sonra yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı açıktır. Nitekim Bağ-Kur Yasasının 66. maddesi, Sosyal Sigortalar Yasasının 120/2. maddesi ve Emekli Sandığı Yasasında da anılan maddeye paralel hükümler
getirilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 9.10.2002 gün ve 2002/21-761 Esas; 14.04.2010 gün ve 2010/21-194 Esas 2010/219 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.Bu özel düzenleme dışında ki kesinleşmiş bir yargı kararının uygulamalarda geçerliliğini koruyacağı tartışmasızdır.
Somut olayda; davacının Sosyal Sigortalar Kurumuna ilk defa 01/09/1988 tarihli giriş bildirgesi ile girdiği, bu tarihte 29/11/1968 olan doğum tarihinin sonradan 24/12/1991 tarihli yaş tashihi kararı ile 02/03/1966 olarak düzeltilmesine karar verildiğinden 506 sayılı yasanın 120/2 maddesi dikkate alındığında, yaş tashihinin açılan kamu davası sonunda yapılmış olması sonuca etkili olmayıp, ilk tescil tarihinden sonra yapılan bu yaş tashihinin, sigorta işlemlerinde dikkate alınamayacağı ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.