YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/1260
KARAR NO : 2014/1812
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2011/364-2012/1394
Davacı, 01/05/1987 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyizine gelince;
Dava, davacının 1.5.1987 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 1.7.1997-31.12.2000 tarihleri arasında tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya dair ve emeklilik aylığı bağlanması talebinin reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden 2926 Sayılı Kanun’un 1.1.1986 tarihinde Uşak ilinde uygulamaya başlaması üzerine davacının resen 1.5.1987 tarihinde Tarım Bağ-kur sigortalı tescilinin yapıldığı, hiç prim ödemesinin olmadığı, kurumun borç bildirimi nedeniyle 9.2.2005 tarihli dilekçesi ile sigortalılığının iptalini talep ettiği, bu dilekçe üzerine kurumun 14.2.2005 tarihli yazısı ile giriş bildirgesinin iptal edildiğini davacıya bildirdiği, davacının 24.5.1985-7.5.1999 tarihleri arasında kooperatif kaydının, 14.3.2005 tarihinden itibaren ziraat odası kaydının olduğu, davacı tanıklarının davacının köyde oturup uzun yıllardır çiftçilik yaptığını beyan ettikleri, köy muhtar ve azalarının ifadelerinin alınmadığı anlaşılmaktadır.
Dairemizin ve giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri, Tarım Bağ-Kur sigortalısının kısa süreli olarak SSK’na tabi çalışmasının tarım faaliyetinin devamına engel olmayacağı ve dolayısıyla bu hizmetler dışında tarım faaliyetinin bulunması durumunda Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğinin kabulü gerekeceği yönündedir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’nın 10. maddesine göre ” sigortalıların kayıt ve tescil işlemlerinde valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin,tarım kredi kooperatifleri ve birliklerinin, Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği ve Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi kayıtları esas alınır.”
Somut olayda, davacının tarımsal faaliyetinin devam ettiğine dair, tarım kredi kooperatifi, ziraat odası kayıtlarının da bulunduğu anlaşıldığından mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Yapılacak iş, davacının tarımsal faaliyetini gösterir kayıtlar bulunduğundan köy muhtarı ve azalarını tespit edip usulünce beyanlarını almak, zirai kredi kullanıp kullanmadığını ilgili yerlerden sormak ayrıca zabıta tahkikatı ile de araştırma yaptıktan sonra diğer bütün delilleri birlikte değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
10/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.