YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12352
KARAR NO : 2014/3862
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2012/492-2013/158
Davacı, 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmalar dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki kısa süreli çalışmaları dışında 2926 sayılı Yasa uyarınca Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Dairemizin 09/04/2012 tarihli, 2012/4106-5574 E.-K. Sayılı bozma ilamı üzerine mahkemece davanın kabulü ile, davacının 01/11/1994-01/02/1998 tarihlerinde, ayrıca 506 Sayılı Yasa kapsamında çalışmalarının bulunduğu 01/02/1998-31/05/1999 yılları arası ile 26/12/2006-23/05/2007 tarihleri arasındaki süre hariç tutularak 2926 sayılı Yasa Kapsamında zorunlu Tarım Bağ-Kur Sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 22/10/2009 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden ilk prim kesintisinin 1994/10. ayda yapıldığı ve 1995 yılı, 2006/10. ay ve 2009/1. aylarda prim kesintilerinin bulunduğu, davacının 01/02/1998-31/05/1999 tarihleri arasında 440 gün, 26/12/2006-23/05/2007 tarihleri arasında 149 gün 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, davacının 01/11/1994-01/02/1998 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti yerinde ise de, davacının 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmasının sona erdiği 31/05/1999 tarihi ile, tescil talebi ve prim ödemesi bulunmaması nedeniyle yasal şartların oluşmadığı, yeniden prim kesintisi 2006/10. ayı takip eden aybaşı olan 01/11/2006 tarihleri arasındaki talebin reddedilmemesi ve infazda tereddüt yaratacak biçimde sigortalılığın başladığı ve sona erdiği tarihlerin hükümde gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının 01/11/1994-01/02/1998 ve 26/12/2006-23/05/2007 tarihleri arasındaki kısa süreli 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları dışlanmak suretiyle 01/11/2006-22/10/2009 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve 31/05/1999-01/11/2006 tarihleri arasındaki talebin reddine karar verilerek infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm kurmaktan ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.