Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/12120 E. 2014/3112 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/12120
KARAR NO : 2014/3112
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : Düzce İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2011/376-2013/309

Davacı, 20/05/1997-01/04/2011 tarihleri arasında Tarım sigortalısı olduğunun tespitiyle 6111 sayılı Yasadan yararlandırılma hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 2926 Sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Yasadan faydalandırılmasının tespitini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacının 01/06/1997-31/121997 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa gereğince Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespite ve 6111 sayılı Yasadan faydalanma hakkının saklı tutulmasına karar verilmiş ise de, hüküm dosya kapsamındaki belgelere uygun bulunmamaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasada, 506 Sayılı Yasanın 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan yasanın 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Yasanın 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden 1997 ve 1999 yıllarında prim kesintisi yapıldığı halde 01/01/1998-31/12/1999 tarihleri arasındaki talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 01/06/1997-31/12/1999 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğuna karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 25/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.