Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/11665 E. 2014/11151 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11665
KARAR NO : 2014/11151
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2013
NUMARASI : 2011/599-2013/235

Davacı, Sivas İcra Müdürlüğü’nün 2011/229 Esas sayılı dosyasında M.. K.. maaşından çekilen yersiz ödeme sebebiyle 6.200,00-TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacıların annelerinin ölümünden sonra murise ait yaşlılık aylığının banka kartıyla ATM’den haksız olarak çekildiğinden bahisle haklarında başlatılan icra takibinden dolayı davalı Kuruma borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Bir hukuksal ilişkinin borç ilişkisi sayılabilmesi için, taraflarına ve konusuna ait iki unsura ihtiyaç bulunmaktadır. Bunlar; hukuki ilişkinin alacaklı ve borçludan oluşması; alacaklının ifasını talep yetkisine sahip olduğu, borçlunun ifa yükümlülüğü altına girdiği “edim” şeklinde ifade edilebilir.
Alacaklı, borç ilişkisinin aktif süjesidir. Borçlu ise, borç ilişkisinden doğan edimi ifayla yükümlü olan, kendisinden edimin ifası istenen kişidir.
Borç ilişkilerini düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (ve mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda) borcun kaynakları; sözleşme, haksız fiil ve sebepsiz zenginleşme olarak gösterilmiştir. Hukuki bir işlemde açıklanan irade, ve hukuka aykırı fiil dışında borç kanundan doğmuş olabilir.
Haksız fiilden doğan sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmakta olup, burada genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır.Görülmekte olan davada, davacıların babalarının ölümünden sonraki döneme ilişkin Bağ-Kur yaşlılık aylığının banka kartı kullanılarak ATM ‘den çekilmiş olması nedeniyle haklarında başlatılan ve kesinleşen icra takiplerinde takibe konu borçtan sorumlu olmadıkları yönünde açılan eldeki menfi tespit davasında uyuşmazlık konusu edimin dayanağı “haksız fiil”dir.
Hal böyle olunca; davacılar ile SGK arasında murisin ölümünden kaynaklı sigortalılık ilişkisi bulunmadığından taraflar arasında uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki, “haksız fiil”den kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davaya genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması hatalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/05/2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.