Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/11514 E. 2014/10774 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11514
KARAR NO : 2014/10774
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2012/347-2013/190

Davacı, yurtdışında işe giriş tarihi olan 01/01/1976 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olduğuna, yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının ve davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1976 olarak tespiti ile 01.01.2012 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile sigortalılık başlangıç tarihinin 01.01.1976 olarak tespitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 01.01.1958 doğumlu davacının yurt dışında 01.08.1973 tarihinden itibaren eylemli çalışmasının bulunduğu, 19.02.2008 tarihinde yurt dışı borçlanması için talepte bulunduğu, davacının ülkemizde çalışması olmadığından yurt dışı borçlanması amacıyla davacının 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı tescilinin yapıldığı, 01.12.2011 tarihinde 5400 gün karşılığı borçlanma bedelini 506 sayılı Kanun kapsamında ödediği, 30.12.2011 tarihinde 4/1-(a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının yurt dışı borçlanma talebi 19.02.2008 tarihinde olup 5754 sayılı Kanun ile yapılan ve 08.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik öncesindeki mevzuatta borçlanma bedelinin ödenmesi için herhangi bir süre yer almadığı gibi ülkemizde sigortalı çalışması bulunmayanların borçlanması 506 sayılı Kanun kapsamında yapılmaktaydı. 5754 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanun’un 4 ve 5.maddelerinde değişiklik yapılarak borçlanma bedelinin ödenme süresi (3) ay ve sigortalı tescili bulunmayanların borçlanmaya konu sürelerinin 4/1-(b) bendi kapsamında geçmiş süre olarak kabulü yönünde düzenleme yapılmış ise de yine 5754 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 7/1.madde ile 08.05.2008 tarihinden önce borçlanma başvurusunda bulunanların kazanılmış hakları saklı tutulmuştur. Bu nedenlerle davacının borçlanma bedelini ödediği 5400 günlük sürenin 4/1-(a) bendi kapsamında geçmiş süre olarak kabulü gerekir. Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde, sigortalılık başlangıç tarihi 01.01.1976 olan davacının 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 prim günü üzerinden yaşlılık aylığına 01.01.2012 tarihinden itibaren hak kazandığı anlaşılmakta ise de mahkemece 3201 sayılı Kanun’un 6/A-a bendine göre davacının kesin dönüş yapıp yapmadığı sağlıklı bir biçimde araştırılmamıştır. Dosyadaki yer alan vekaletnamede ve MERNİS adres kaydında davacının ikamet adresi Almanya’da olduğu gibi beyan ve taahhüt belgesi de aynı yöndedir.
Yapılacak iş, özellikle davacının aylık başlangıç tarihinde yurt dışında çalışıp çalışmadığını, ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alıp almadığını araştırmak ve diğer delillerle birlikte davacının yurda kesin dönüş yapıp yapmadığını belirleyerek sonucuna göre davacının yaşlılık aylığı istemi hakkında karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, yukarıda yer alan maddi ve hukuki olgular gözardı edilerek eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının ve davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.