Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/11440 E. 2014/10867 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11440
KARAR NO : 2014/10867
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 16. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2013
NUMARASI : 2011/852-2013/251

Davacı, Bağ-Kur terk tarihinin 15/08/2005 tarihi olarak düzeltilmesine 15/08/2005-15/03/2011 tarihleri arasında Bağ-Kur kaydının iptal edilmesini Bağ-Kur kayıt tarihinin 22/08/1991 olarak düzeltilmesini, 22/01/1991-22/08/1991 tarihleri arası Bağ-Kur kaydının iptal edilmesini, 22/08/1991-15/08/2005 dönemine ait prim borcu olan 4.730 TL prim borcu nedeniyle 6111 sayılı yasadan yararlanmasına, karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 15.8.2005 tarihinden itibaren esnaf Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespiti ile bağ-kur sigorta başlangıç tarihinin 22.8.1991 olarak düzeltilmesi ve 22.8.1991-15.8.2005 tarihleri arasına ilişkin çıkarılan prim borcu nedeni ile 6111 sayılı Yasa’nın getirdiği ödeme kolaylığından faydalandırılmasının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının 22.8.1991 tarihinde başlayan esnaf Bağ-Kur sigorta kaydının, davacının ortağı olduğu Ç.T.Kundura Mobila Elektrikli Ev Aletleri Ltd. Şti. ortaklığından ötürü 15.3.2011 tarihine kadar devam ettiği, davacının 22.8.1991-10.10.1992, 22.10.1996-31.7.2004 tarihleri arasında vergi kaydının, 20.5.1992-16.7.2008 tarihleri arasında oda kaydının, 21.11.1991-10.7.2008 tarihleri arasında esnaf sicil kaydının bulunduğu, davacı tarafından Kuruma verilen 9.7.2008 tarihli sigortalılık belgesinde davacının Dikimevi Vergi Dairesindeki mükellefiyet kaydının 22.1.1991-10.10.1992 tarihleri arasında olduğunun bildirildiği, kurumun bu belge doğrultusunda davacının sigortalılık başlangıç tarihini 22.1.1991 tarihi olarak güncellediği ancak Dikimevi Vergi Dairesi’nin mahkemeye gönderdiği 10.2.2012 tarihli yazısından davacının 22.8.1991 tarihinden önce mükellefiyet kaydının bulunmadığının bildirildiği, davacının ortağı olduğu şirketin 15.3.2011 tarihi itibari ile ortaklar kurulu kararı ile tasfiye edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 22.8.1991 olarak tespiti yerinde ise de, davacının limited şirket ortaklığının devam edip etmediği ve zorunlu sigortalı sayılıp sayılmayacağı hususlarında yanılgılı değerlendirme sonucunda kurulan hüküm hatalı olmuştur.
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 24/I-d maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 9. maddesidir.
1479 sayılı Yasanın 24. maddesi bu kanuna göre sigortalı sayılanları düzenlemiş olup, 24/I-d maddesi, limited şirket ortaklarının bu kanuna göre sigortalı sayılacağı hükmüne haizdir.
5510 sayılı Yasa’nın 9. maddesi ise sigortalılığın sona ermesi hallerini düzenlemiş olup, anılan maddenin 3. fıkrası “….limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devri yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerinin ortaklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona erer ” hükmüne haizdir.
Hal böyle olunca, 5510 sayılı Yasa’nın 9. maddesi uyarınca davacının halen limited şirket ortağı olduğu anlaşılmakla, 1479 sayılı Yasanın 24/I-d maddesi uyarınca da limited şirket ortaklarının kanun gereği zorunlu sigortalı sayılacağı hususları gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.