Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/11429 E. 2014/10744 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11429
KARAR NO : 2014/10744
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2010/9-2013/272

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/07/1994-20/05/2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı işyerinde 01.07.1994 – 20.05.2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Beyoğlu Belediye Başkanlığı’nda el sanatları öğretmeni olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işverence düzenlenmiş işe giriş bildirgesi ile davalı Kurum’a bildirilen çalışma bulunmadığı, mahkemece davalı işyerinin talep edilen döneme ilişkin dönem bordroları istenilmesine rağmen davalı Kurum tarafından gönderilmediği, davalı belediye tarafından da davacının gönüllü olarak çalışması nedeni ile özlük dosyasının ve ücret bordrolarının bulunmadığının bildirildiği, komşu işyeri tanığı araştırmasına zabıta tarafından; davacının çalıştığını beyan ettiği konağın ilgilendikleri sınırlar dışında kaldığına dair cevap verilmesine rağmen tekrar araştırma yapılmadığı, dosyada mevcut ve Beyoğlu Belediye Başkanlığı’nın logosu ve Belediye Başkanı A. M. D.ın imzası bulunan 27.08.2004 tarihli belgede; davacının 1994 – 2004 yılları arasında P. Semt Konağı’nda el sanatları öğretmenliği yaptığının yazdığı, davacının açtığı işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasında; 14.02.2000 – 31.05.2000 tarihleri arasında 224 saat, 12.02.2001 – 01.06.2001 tarihleri arasında 224 saat, 22.09.2003 – 11.06.2004 tarihleri arasında 340 saat, 11.02.2004 – 11.06.2004 tarihleri arasında 170 saat ahşap, takı ve ev dekorasyonu konularında kurs alan kursiyerlerin kurs bitirme belgelerinde davacının kurs öğretmeni olarak adı ve imzasının bulunduğu, yine işçilik alacakları dosyasında kurs bitirme belgeleri olan kişilerin tanık olarak dinlenildiği ve bu kişilerin; davacının 1995-1996, 2001-2003 yılları arası çalışmalarına ilişkin beyanda bulundukları, tanıklardan birinin okulun yıllık oluduğunu, hiç kapanmadığını, yaz okullarının da olduğunu beyan ettiği, biri el sanatları diğeri de jimnastik hocası olan iki tanığın; davacının yaklaşık 10 yıl çalıştığını, öğretmenlerin maaşının kursa gelen öğrencilerin kayıt paralarından ödendiğini, işe başlarken yetkili bir kişinin sigortalarının yapılmayacağını, maaşlarının da kaç tane öğrenci gelirse toplanan paraların öğretmelere paylaştırılacağını söylediğini, belediye ile aralarında herhangi bir sözleşme olmadığını, yaklaşık 2 yıldan beri Akmercan isimli bir şirketin maaşlarını ödediğini beyan ettikleri, işçilik alacakları dosyasında davacının hizmet tespitine ilişkin süreler ile aynı süreler için talepte bulunduğu, mahkemece bilirkişi raporuna göre 01.07.1994 – 27.08.2004 tarihleri arası işçilik alacaklarına dair davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; her ne kadar mahkemece davacının talep ettiği sürenin tamamının kabulüne karar verilmişse de bu sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; davacının çalıştığını beyan ettiği P. Konağı’nda davacının el sanatları öğretmeni olarak verdiği kursun süresini ve niteliğini öncelikle davalı Belediye’den sormak, daha sonra davalı Belediye’den davacının talep ettiği dönemlerde çalışan diğer kurs hocaları ile davacının kurs verdiği ve mezuniyet belgelerinde davacının da imzası bulunan kursiyerlerin isim ve adreslerinin bildirilmesini, ayrıca davacının talep ettiği dönemde davalı Belediye’de üst düzey yönetici olarak çalışmış kişiler ile sosyal işler sorumlulularının da isimlerinin bildirilmesini istemek, gelen belgelerde isimleri bulunan kişiler arasından re’sen seçilecek tanıkları dinleyerek bu kişilerden yine kursun süresi, mahiyeti, davacının çalışmalarının kapsamını ve davacıya ücret ödemeleri ile ilgili husuları açıkça sormak, ayrıca kursiyerlerden kurslar için ne kadar ücret alındığı ve davacıya bu ücretten ödeme yapılıp yapılmadığını ve ücret ödemelerine ilişkin belgeleri de davalı Belediye’den istemek, zabıta marifeti ile komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş çalışanları tespit ederek bu kişilerin de beyanlarını alarak toplanan deliller ışığında davacının çalışmasının mahiyetini, çalışma sürelerini tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirleyerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.