YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11403
KARAR NO : 2014/15949
KARAR TARİHİ : 03.07.2014
MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2013
NUMARASI : 2012/550-2013/291
Davacı, 4.933.16.TL. tutarındaki re’sen tahakkuk ettirilen prim borcu ödemesine ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile tahakkuk ettirilen prim borcu ödemesinin yetki, vekil, maksat ve konu yönünden incelenerek usul ve yasaya aykırı nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, asgari işçilik incelemesi sonucu Kurumca re’sen tahakkuk ettirilen toplam 4.933,16 TL prim ve gecikme zammından davacı şirketin sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Kurumun re’sen prim ve gecikme zammı tahakkuk ettirmediği, borcun idari para cezasına ilişkin ve iptaline dair davanın da idare mahkemesinde derdest olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı şirkete ait “2.1051.01.01.1009177.045.08.14“ sicil sayılı “mandıra işletmesi“ işyerinde Kurum müfettişince yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda düzenlenen 31.01.2012 gün ve 210022/AİR/02 sayılı müfettiş raporuna göre; davacı şirketin 5179 sayılı Kanun’un 6.maddesine göre 2010 yılında bir sorumlu yönetici bildirmediği gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun’un 85.maddesinin 1.fıkrasına göre 10.115,01 TL eksik işçilik saptandığı (Tablo:6) ve eksik işçiliğin 2010/1-12.aylara mal edildiği, 5510 sayılı Kanun’un 102.maddelerine göre idari para cezası uygulandığı (19.467,00 TL + 8.934,00 TL = 28.401,00 TL), davacının idari para cezalarına yönelik itirazının 04.04.2012 tarihli komisyon kararı ile reddedilmesi üzerine Manisa 1.İdare Mahkemesinin 2012/1191 Esas ve 2012/1192 Esas sayılı iptal davalarının açıldığı, davacı şirketin idari para cezalarının ¾ ünü 03.04.2012 de ödediği, Kurumun 16.05.2012 gün ve 9084108 sayılı yazısına göre davacı şirketin eksik işçilik bildirimine dayalı borcunun 4993,16 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Dava, asgari işçilik incelemesi sonucu Kurumca re’sen tahakkuk ettirilen toplam 4.933,16 TL (Kurum belgelerinde 4993,16 TL) prim ve gecikme zammından davacı şirketin sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup idari para cezasının iptaline ilişkin bir dava değildir. Mahkemece Kurumun re’sen prim ve gecikme zammı tahakkuk ettirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de müfettiş raporunda yer alan 6 numaralı tabloda ve “Sonuç ve Kanaat“ bölümünün 4.paragrafında davacı şirketin 5179 sayılı Kanun’un 6.maddesine göre 2010 yılında bir sorumlu yönetici bildirmediği gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun’un 85.maddesinin 1.fıkrasına göre 10.115,01 TL eksik işçilik saptandığı anlaşılmaktadır. Eksik işçilik miktarı üzerinden prim ve gecikme zammı/cezası tahakkuk ettirilmesi yasa gereği olup dosyada bu hususa dair belgeler bulunmamaktadır.
Mahkemece, 31.01.2012 gün ve 210022/AİR/02 sayılı müfettiş raporunda yer alan 6 numaralı tabloda ve “Sonuç ve Kanaat“ bölümünün 4.paragrafında belirtilen 10.115,01 TL eksik işçiliğe ilişkin tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammının davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise davacının süresinde itirazı ve buna dair komisyon kararı ve tebliği olup olmadığı Kurumdan sorulmalı, eldeki davanın yukarıda yer alan hukuki açıklamalar ışığında hakdüşürücü sürede açılıp açılmadığı belirlenmeli, davanın dinlenebilir olduğu sonucuna varılır ise davacı şirketin tebliğ edilen borcu davanın açılmasından önce 28.05.2012 tarihinde ödediği de gözetilerek yöntemince araştırma ve inceleme yaparak ve özellikle yöntemince bilirkişi kurulu oluşturularak davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.