YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11372
KARAR NO : 2014/3866
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
MAHKEMESİ : İzmir 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2013
NUMARASI : 2011/599-2013/191
Davacı, 28/05/1995 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur siortalısı olduğunun tespitiyle 6111 sayılı Yasadan yararlandırılmasına, yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/06/1995 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Yasadan yararlandırılması gerektiğinin tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacının 01/06/1995 tarihi itibariyle Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu ve bu sigortalılığının davalı Kurumca tescilinin yapıldığı 04/05/2011 tarihine kadar devam ettiğinin tespitine, 6111 sayılı Yasa ile getirilen yapılandırma suretiyle prim ödeme konusunda bahsi geçen yasanın 1. maddesinin (d) fıkrası gereği 2010/Kasım ayı ve öncesi tespit sonucu doğan borç için yararlandırılması gerektiğinin tespitine, ve yaşlılık aylığı talebinin atiye bırakılması sebebi ile bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Somut olayda, davacının 04/05/2011 tarihi itibariyle 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, teslim ettiği ürün bedellerinden ilk prim kesintisinin 1995/4. ayda yapıldığı ve bunu takip eden 1996-2000 yılları arasında prim kesintisi bulunduğu anlaşılmasına rağmen, bu tarihlerden sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunup bulunmadığı araştırılmadan, bunlara ilişkin belgeler getirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının 2000 yılından sonra ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/06/1995-31/12/2000 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.