Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/11233 E. 2014/11291 K. 26.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11233
KARAR NO : 2014/11291
KARAR TARİHİ : 26.05.2014

MAHKEMESİ : Silivri 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2011/814-2013/117

Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Yasanın 35. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;
Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacağı,
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulacağı,
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının T. Mühendislik Makina Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortağı olup % 0,9 hissesi bulunduğu, şirketin muhtelif 2008/1-2009/10. aylar arası Kuruma prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borcu olduğu, Kurum tarafından şirket ve ortaklar hakkında takip başlatıldığı, ödeme emirlerinin davacıya 16/12/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 21/12/2011 tarihinde açıldığı, dava açıldıktan sonra davacının Kuruma hissesi oranında ödeme yaptığı anlaşılmaktadır
Somut olayda, yargılama sırasında (03/01/2012 tarihinde) davacının Kuruma müracaat ederek hissesi oranında ödeme yaptığı görülmektedir. Yapılan bu ödemenin ihtirazi kayıtla mı yapıldığı, yoksa borcu ortadan kaldıran rızai bir ödeme mi olduğu araştırılmadan, öte yandan yapılan ödeme rızai bir ödeme ise davanın konusuz kaldığı dikkate alınmadan sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.