Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/11173 E. 2014/10662 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11173
KARAR NO : 2014/10662
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2007/803-2013/250

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1998/Eylül-2006/Nisan tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının davalıya ait işyerinde 01/09/1998-31/04/2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının hükümde yazılı şekilde kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, dosya kapsamındaki dönem bordrolarından davacı adına davalıya ait işyerinden hizmet bildiriminin olmadığı, davacıya ait sigorta şahsi sicil dosyasının ve hizmet döküm cetvelinin getirtilmediği, davalıya ait işyerinin 28/07/1997-29/11/2005 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında olduğu, davalının 05/07/1997-30/11/2005 tarihleri arasında restaurant işletmeciliğinden dolayı vergi kaydının bulunduğu, çalışanlara ait kimlik bildirme belgesinde davacının işe başlama tarihi olarak 01/01/2003 tarihinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda, davacının şahsi sicil dosyası ve hizmet döküm cetveli getirtilmeden ve uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına dava dışı işyerlerinden sigortalı çalışma bildirilip bildirilmediği tespit edilmeden, uyuşmazlık konusu dönemin tamamında davalı işyerinde çalışan bordro tanıkları dinlenmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, davacının hizmet döküm cetveli ekli sigorta şahsi sicil dosyasını istemek, davalı işyerine ait bordrolarda isimleri bulunan kişiler arasından re’sen seçilecek kişileri bordro tanığı olarak dinlemek, davacının talep ettiği dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerinin kayıtlara geçmiş çalışanlarını dinlemek, gerektiğinde Kurum’dan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenlerinin veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, davalının vergi kaydı son bulduktan sonra da işyerinde fiilen çalışılıp çalışılmadığı, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Öte yandan, 01/10/1998-31/10/1998 tarihleri arasında 30 gün olmasına rağmen, mahkemece maddi hata sonucu 01/10/1998-31/10/1998 tarihleri arasında 90 gün süre ile çalıştığının tespitine karar verilmesi ve kısa kararda maddi hataya dayalı 01/01/2000-31/02/2000 tarihleri arasında 90 gün ve 01/07/2004-30/07/2004 tarihleri arasında 180 gün süre ile çalışmanın tespit edilmesine rağmen, gerekçeli kararda 01/01/2000-31/03/2000 tarihleri arasında 90 gün ve 01/07/2004-30/12/2004 tarihleri arasında 180 gün süre ile çalışmanın tespit edilerek çelişki yaratılması hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.