Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/11009 E. 2014/2811 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/11009
KARAR NO : 2014/2811
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2012/71-2012/759

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde çalıştığının tespitiyle sigortalılık başlangıç tarihinin 01/01/1979 olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 01/01/1979-10/04/1980 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin önceki kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve dava dilekçesindeki istem ve mevcut delil durumuna göre yapılan inceleme ile Dairemizce, “Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Tanıkların davacının amcası ve dayısı olması nedeni ile davanın reddi isabetli bulunmamıştır. Kaldı ki bu tür kişilerin sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren konularda dava kamu düzenini ilgilendirdiğinden mahkemenin re’sen delil toplama yetkisi, de bulunmaktadır. Öte yandan işe giriş bildirgelerindeki imzanın genellikle muhasebeci veya benzer kişiler tarafından atıldığı da bilinen gerçeklerdendir. İşe giriş bildirgesindeki imzanın davacının eli ürünü olmaması da başlıbaşına davanın reddi sebebi olamaz. Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınarak, 01.01.1979 tarihli bildirgenin verildiği işyerinin 506 sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince, yasa kapsamında olan bir işyeri olup olmadığını araştırmak, davacının talep ettiği döneme ilişkin davalı işyerinden dönem bordrosu verilmediğinden zabıta marifetiyle tespit edilecek komşu işyerlerinde uyuşmazlık konusu olan dönemde çalıştığı tespit edilen komşu işyeri çalışanlarının beyanlarına başvurmak, davacının davalı işyerindeki çalışmasının sürekli olup olmadığını, çalışmanın kesintiye uğrayıp uğramadığını hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tesbit etmek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir.” denilerek bozulmuştur.
Yerel Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, davacının davalı Y…. Kollektif Şti .işyerinde 01.01.1979-10.04.1980 tarihleri arasında çalıştığının ve çalıştığı sürenin sigorta kapsamında kaldığının tespitine karar verilmiş ve bu karar davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Yargıtay Bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ancak bozma ilamında belirtildiği şekilde 01.01.1979 tarihli bildirgenin verildiği işyerinin 506 sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince, yasa kapsamında olan bir işyeri olup olmadığı araştırılmadan ve zabıta marifetiyle tespit edilecek komşu işyerlerinde uyuşmazlık konusu olan dönemde çalıştığı tespit edilen komşu işyeri çalışanlarının beyanlarına başvurulmadan sadece davacının bildirdiği tek bir tanık dinlenilmek suretiyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma kararı gerekleri yerine getirilmemiştir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınarak, 01.01.1979 tarihli bildirgenin verildiği işyerinin 506 sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince, yasa kapsamında olan bir işyeri olup olmadığını araştırmak, davacının talep ettiği döneme ilişkin davalı işyerinden dönem bordrosu verilmediğinden zabıta marifetiyle tespit edilecek komşu işyerlerinde uyuşmazlık konusu olan dönemde çalıştığı tespit edilen komşu işyeri çalışanlarının beyanlarına başvurmak, davacının davalı işyerindeki çalışmasının sürekli olup olmadığını, çalışmanın kesintiye uğrayıp uğramadığını hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tesbit etmek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara ve özellikle, anılan içtihadı birleştirme kararına aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.