YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10915
KARAR NO : 2014/15954
KARAR TARİHİ : 03.07.2014
MAHKEMESİ : Mersin 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2013
NUMARASI : 2012/811-2013/154
Davacı, Kurum işleminin iptaliyle sigortalılık başlangıç tarihinin 05/07/1977 olarak kabulüyle kesilen aylığının yeniden bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının Almanya’da sigorta kapsamına girdiği 05.07.1977 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü, 01.08.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının ve hakedilen yaşlılık aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
3201 sayılı Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, 01.06.1957 doğumlu davacının 02.10.2007 tarihinde yurt dışında geçen süreyi borçlanmak için Kuruma başvurduğu, davacının başvuru tarihinde yürürlükte bulunan 3201 sayılı Kanun’un 3.maddesine göre doğru bir biçimde 506 sayılı Kanun kapsamında borçlandırıldığı, 5754 sayılı Kanun’un geçici 7.maddesinin de bu doğrultuda olduğu, davacının ülkemizde sigortalı çalışmasının bulunmadığı, Almanya’da 05.07.1977 tarihinden itibaren eylemli çalışmasının bulunduğu, davacının 8442 gün karşılığı borçlanma bedelini 05.07.2011 tarihinde ödediği, 04.07.2011 tahsis talep tarihinde 54 yaşını ikmal ettiği ve 34 yıl sigortalılık süresinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29.maddesinin 4.fıkrasına göre davacının sigortalılık başlangıç tarihi 05.07.1977 tarihi olup 25 yıl sigortalılık süresi, 44 yaş, 5000 gün prim ödeme koşuluyla yaşlılık aylığına hak kazanır. Davacının 506 sayılı Kanun kapsamında 8442 gün prim ödemesi, 54 yaş ve 34 yıl sigortalılık süresi bulunmaktadır. Davacının aylık başlangıç tarihinde yurt dışında çalışmadığı, ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği almadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile 05.07.1977 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, davacının 01.08.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına ve davacının biriken aylıklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.