YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10762
KARAR NO : 2014/10711
KARAR TARİHİ : 13.05.2014
MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2013
NUMARASI : 2010/411-2013/173
Davacı, malül olduğunun tespitine, malülen emekliliğe hak kazandığına, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum’un tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının maluliyetinin tespiti ile 11.02.2009 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti ve ödenmemiş aylıkların faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 22/02/2012 tarihi itibari ile çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiğinin ve bu tarih itibariyle malul olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 25, 26 ve 27. maddesidir. Anılan yasanın 25. maddesinde; 4/a ve 4/b’li sigortalılar için “…çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını kaybettiği…” Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumun Sağlık Kurulunca tespit edilenlerin malul sayılacağı belirtilmiştir.
Anılan Kanun’un 26’ncı maddesinde ise; “Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, halinde malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.” hükmü getirilerek, “malullük aylığı” bağlanma şartları düzenlenmiştir.
5510 Sayılı Yasanın 27/2. maddesi ile de malûllük aylığının başlangıç tarihleri düzenlenmiştir.Bu maddenin b fıkrası “Malûl sayılmasına esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini, …..takip eden ay başından itibaren başlar.” hükmünü içermektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, 11.02.2009 tarihinde davalı Kuruma başvurarak malûllük sigortası hükümlerine göre aylık tahsis isteminde bulunması üzerine, iş gücünü % 60 oranında kaybetmediğinden bahisle Kurum tarafından reddedildiği, 24.04.2012 tarihli 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu ile davacının çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiği ve maluliyet başlangıcının 22.02.2012 tarihi olarak belirlendiği ve yine dosya kapsamından davacının 30/11/2008 tarihi itibariyle 1950 gün prim ödediği anlaşılmaktadır..
Somut olayda; davacının 11.02.2009 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespiti istemi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde davacının maluliyet başlangıcı 24.04.2012 tarihli 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporu ile 22.02.2012 tarihi olarak belirlendiğinden, 5510 Sayılı Yasanın 27/2-b maddesine göre maluliyet başlangıcını belirleyen rapor tarihini takip eden aybaşından itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine 13/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.