YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10688
KARAR NO : 2014/13193
KARAR TARİHİ : 09.06.2014
MAHKEMESİ : Adana 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2013
NUMARASI : 2011/983-2013/201
Davacı, 01/11/1995-29/04/2011 tarihleri arasında Bağ-Kur’lu olduğuna ve maaş bağlanması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.11.1995-29.04.2011 arasında Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun ve 30.04.2011 tarihli müracaatına göre yaşılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, “davacının davasının kısmen kabulü ile davacı 11722403628 TC nolu S.. Y..’ın 01.01.1996-30.09.2008 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine, davacıya 30.04.2011 tarihli müracaatı nedeniyle 01.05.2011 tarihi itibariyle maaş bağlanması gerektiğinin, bağkur prim borcu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir.
Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 01/11/1995 tarihinde Tarım Bağ-Kur tescil kaydının yapılmış olduğu, 01/11/1995- 31/12/1995 ve 01/10/2008-29/04/2011 tarihleri arasında Tarım-Bağ-Kur sigortalılık süresinin bulunduğu, davacının 15.03.2011 tarihli ihya talebi ile 6111 sayılı Yasa’dan yararlandığı, bu kapsamda 29/04/2011 tarihinde 850 TL, 13.759,00TL, 4.355 TL olmak üzere prim borcunu ödediği, 30/04/2011 tarih ve 9030529 varide no ile yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurum’un 26/07/2011 tarih ve 15149205 sayılı yazısı ile talep tarihi itibari ile satmış olduğu süt ürünleri bedellerinden tevkifat işlemlerine binaen , bağ- kur başlangıç tarihinin geriye çekildiği, ancak ziraat odası kaydının 07/09/2008 tarihinde başlaması, süt ürününe ilişkin yani hayvancılıkla ilgili kurum ve kuruluş kayıtlarının olmaması sebebiyle tarım Bağ-Kur sigortalılığının aralıksız devam ettirilemediği, bu sebeple sigortalılık sürelerinin 01.11.1995-31.12.1995 ve 01.10.2008-29.04.2011 tarihleri arasında varlığının kabulü ile tahsis talebinin reddolunduğunun davacıya bildirildiği, davacı adına Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından 1995 ve 1997 yılları arasında süt bedeli olarak birden fazla müstahsil makbuzu ve ödeme fişlerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı adına 1995 ve 1997 yılları içerisinde düzenlenmiş müstahsil makbuzu ve ödeme fişlerinin olduğu, 1997 yılından sonra herhangi bir ürün teslimi yada prim kesintisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin düzenli olması gerekir. Düzenli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da düzenli olduğu dolayısıyla tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Davacının uyuşmazlık konusu dönem içerisinde 31/12/1997- 30/09/2008 tarihleri arasında herhangi bir prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunmadığı dolayısıyla sigortalılık koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacının 31/12/1997- 30/09/2008 tarihleri arasında herhangi bir prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunmadığı dolayısıyla sigortalılık koşullarının oluşmaması nedeniyle bu dönem yönünden davanın reddine karar vermek ve sonucuna göre yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığını değerlendirmek suretiyle karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.