Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/10286 E. 2014/10671 K. 13.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10286
KARAR NO : 2014/10671
KARAR TARİHİ : 13.05.2014

MAHKEMESİ : Mersin 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2012
NUMARASI : 2012/295-2012/45

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 1999 yılından itibaren 12 yıl davalıya ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 06/06/2000-31/07/2000 döneminde 11005851 sicil sayılı P. Limited Şirketine ait işyerinde , 05/08/2000-29/02/2004 döneminde 21491 sicil sayılı E.Lojistik Limited Şirketine ait işyerinde , 01/03/2004-11/02/2008 döneminde 1025754 sicil sayılı N.-C. Lojistik Limited Şirketine ait işyerinde, 11/10/2006-12/10/2006 döneminde 1057466 sicil sayılı A. P. Limited Şirketine ait işyerinde 08/08/2007-31/08/2007 döneminde 062239 sicil sayılı B. Pazarlama Limited Şirketin’e ait işyerinde, 11/02/2008 -04/08/2008 döneminde 21491 sicil sayılı E. Lojistik Limited Şirketine ait işyerinde, 05/08/2008-03/09/2009 döneminde 1061502 sicil sayılı E. Acentalık Limited Şirketine ait işyerinde, 24/10/2009-25/11/2009 döneminde 1025754 sicil sayılı N.C.Lojistik Limited Şirketine ait işyerinde, 26/11/2009-26/05/2010 döneminde 1061502 sicil sayılı E.Acentalık Limited Şirketine ait işyerinde ve 20/05/2010-05/06/2011 döneminde davalı E.-p. Lojistik Limited Şirketine ait işyerinde, geçen bir kısım çalışmalarının davalı Kuruma bildirildiği, bu şirketlerin bir kısmının ortaklarının aynı kişiler oldukları veya aynı adreslerde kurulu oldukları, dosyaya sunulan puantaj kayıtlarında ve ücret bordrosunda davacının imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının 06/06/2000 tarihinden öncesine ilişkin tespit talebinin reddi yerinde ise de, çalışmalarının davalı E.-P. Lojistik Tedarik Ltd. Şti. nezdinde geçtiğini beyan ettiğine göre dava, davacı adına hizmet bildirimi yapılan tüm işverenlerin hak alanını ilgilendirmekte olup, bunların davaya dahil edilmemesi ve davalı şirket ile davacı adına hizmet bildiren işverenler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca uyuşmazlık konusu dönemin tamamında davalı işyerinde çalışması bulunan tanıklar dinlenmemiş olup dinlenen tanık beyanları hüküm kurmaya elverişli değildir.
Yapılacak iş, uyuşmazlık konusu dönemde davacı adına hizmet bildirimi yapan tüm işverenleri taraf haline getirip, gösterecekleri delilleri toplamak, davalı işveren ile davacı adına hizmet bildiren işverenler arasında organik bağ olup olmadığını tespit etmek, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarının adresini Sosyal Güvenlik Kurumu ve zabıta marifetiyle araştırıp, tespit ederek bu tanıkları dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile sürekli bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 13/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.