Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/10257 E. 2014/2426 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10257
KARAR NO : 2014/2426
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2012/20-2012/656

Davacı, ölüm aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali ile davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 25/11/2002 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden anlaşmalı olarak boşandığı, yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı, kontrol memuru tarafından düzenlenen rapordan sonraki bir tarih olan 05/09/2011 tarihinde yeniden evlendikleri anlaşılmış, davalı Kurum tarafından telefon ile yapılan isimsiz ihbar üzerine başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 22/08/2011 tarihli kontrol memuru raporunda; davacı ve boşandığı eşinin, kimlik paylaşım sistemindeki adresleri tespit edilmiş, davacının B… Bucağı A.. Beldesi Ü.. K.. no:27 Fatsa/Ordu adresinde; eski eşinin ise K. M.. B. Sk. No:8/Z1 Fatsa/Ordu adresinde kayıtlı oldukları belirlenmiş. İlçe Emniyet Müdürlüğü marifetiyle mahallinde yaptırılan kolluk araştırması sonucu düzenlenen 01/06/2011 tarihli tutanağa göre; eski eşin kayıtlı bulunduğu K… Mahallesindeki adresin araştırıldığı, kapının çalınması üzerine kapıyı açan davacının, ikametin eşi A. A. ait olduğunu belirterek, kendisini boşandığı halde, A. A. eşi olarak tanıttığı bildirilmiş olup, mahkeme huzurunda dinlenen tutanak tanığı polis memurlarının yeminli beyanlarında tutanağın içeriğini tekrar ettikleri; yine mahkeme huzurunda dinlenen eski eşin kayıtlara göre bir süre muhkim olduğu T. Köyü muhtarı olup, davacı ve eski eşi ile arasında husumet iddiası da bulunmayan tanık İ. Ç. mahkeme huzurundaki yeminli beyanında; 2010 yılına kadar davacı ve eski eşinin boşandığını bilmediğini, bu tarihe kadar birlikte köye gidip geldiklerini ,2010 yılında köy halkı arasında çıkan söylenti üzerine boşandıklarını öğrendiğini, davacı ve eski eşinin hiç ayrılmadığını beyan ettiği anlaşılmış, mahkemesince yapılan araştırmalarda, davacı ve eski eşinin adres hareketleri ve abonelik kayıtlarında boşanma tarihi ile yeniden evlenme tarihleri arasında çakışma bulunmadığı saptanmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, denetim sırasında kolluk marifetiyle yapılan araştırma tutanağında imzası bulunan tutanak tanığı polis memurları C. T. ve C. K. davacı ve eski eşinin eylemli olarak birlikte yaşadıklarını tespit ettiklerine dair mahkeme huzurunda da tekrar ettikleri beyanları ile eski eşin bir dönem kayıtlı bulunduğu T. Köyü muhtarı İ. Ç. mahkeme huzurunda verdiği yeminli ifadesinin içeriği, davacı ve eski eşinin kontrol memuru raporu düzenlenmesinin ardından yeniden evlenmeleri göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,17/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.