YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10178
KARAR NO : 2014/14328
KARAR TARİHİ : 19.06.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2010/514-2013/165
Davacı, 01/12/1997-31/01/2007 tarihleri arasında ödenmeyen maaşlarının fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 5.000,00-TL faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, 1.12.1997- 31.1.2007 tarihleri arasında ödenmeyen maaşlarının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000TL’sinin hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 3201 sayılı Yasa kapsamında yaptığı borçlanma bedelini ödemesi üzerine kısmi aylığının tam aylığa çevrildiği ve böylece kurum işlemlerinin yerinde olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Kurumun 24/07/1998 tarihli aylık bağlama kararı ile davacıya 24/11/1997 tarihli talebine istinaden 01/12/1997 tarihi itibariyle 147 gün SSK çalışması ve 10320 gün yabancı ülke çalışması olmak üzere 10467 gün üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığı, aylık bağlama kararının altında Aralık 1007 maaşının 439,600 TL ve SYZ’nin 65,660 TL olduğunun, Ocak 1998 maaşının 595,619 TL ve SYZ’nin 65,660 TL (toplam 661,279 TL) olduğunun belirtildiği, davacının Kuruma yaptığı başvurulardan sonra 17/12/1956-26/03/1957, 15/04/1957-01/08/1957, 09/02/1960-30/07/1961, 01/08/1961- 05/12/1968 tarihleri arasında 3303 gün SSK kapsamında sigortalılığının bulunduğunun anlaşıldığı, 15/05/2000 tarihli aylık bağlama kararında davacının 147 gün SSK çalışmasının ve 10320 gün yabancı ülke çalışmasının olduğunun, genel toplamının 3303 gün olduğunun ve aylık başlangıç tarihinin 01/12/1997 olduğunun bildirildiği, belgenin altında güncellenmiş bilgilerin karar dökümü olduğunun belirtildiği, davacının Almanya’daki çalışma sürelerinden 297 günlük süreyi borçlanarak bedelini 24/01/2007 tarihinde Kuruma ödediği, davacı 297 gün yurtdışı borçlanmasını ödemesinden sonra 30/03/2007 tarihli tahsis talebi ile emeklilik farklarından yararlanma talebinde bulunduğu, 04/06/2007 tarihli aylık değişiklik kararı ile 3303 gün SSK çalışması ve 297 gün 3201 borçlanması dikkate alınarak 3600 gün üzerinden davacının aylıkları yeniden hesaplanmıştır ve 01/02/2007-24/06/2007 tarihleri arasındaki fark miktarının davacıya ödendiği, değişiklik kararının altında davacıya Türk Alman Sosyal
Güvenlik Sözleşmesinin yaşlılık sigortasından ödenmekte olan kısmi yaşlılık aylığının yurtdışı hizmet borçlanmasına ait olan borcunu ödemesi nedeniyle 01/02/2007 tarihinde tam aylığa dönüştürüldüğünün bildirildiği, davacı vekilinin, Kuruma verdiği 12/05/2008 varide tarihli dilekçesi ile davacının 31/12/1997 tarihinde 661,279 TL ile emekli edilmesi gerekirken 65 TL ile emekli edildiğini, 01/02/2007 tarihinde farkları ödeyerek emekli edildiğini, davacının zararı bulunduğunu belirterek maaş farklarının ödenmesini talep ettiği, Kurum tarafından verilen 30/05/2008 tarihli cevapta davacının 01/12/1997 tarihinden itibaren kısmi yaşlılık aylığı almaya başladığının, 24/01/2007 tarihinde tam aylığa çıkarmak için gerekli gün sayısı olan 297 gün yurtdışı borçlanmasını ödediğinin ve davacının aylığının tam aylığa yükseltildiğinin belirterek maaş hesabında bir hata bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının 3201 sayılı Yasa kapsamında yaptığı borçlanma bedelini ödemesi üzerine kısmi aylığının tam aylığa çevrildiği ve böylece kurum işlemlerinin yerinde olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de davacının talebi kendisine bağlanan kısmi aylığının eksik ödenmesi gerekçesiyle ödenmeyen maaş miktarlarının tahsiline yöneliktir.
Yapılacak iş, Kurumdan davacıya bağlanan kısmi aylık miktarının aylar itibariyle ne kadar olduğunu sormak, davacıya ay be ay yapılan maaş ödemelerinin ne kadar olduğunu araştırmak ve gerekirse bilirkişi raporu almak suretiyle bağlanan aylık miktarı ile ödenen maaş miktarlarını karşılaştırarak davacıya eksik ödeme yapılıp yapılmadığını tespit etmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.