Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/10056 E. 2014/6378 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10056
KARAR NO : 2014/6378
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Orhangazi 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2012/390-2013/168

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/06/1990 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, sigortalılık başlangıcının 01/06/1990 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya bu Kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı işveren tarafından 01/06/1990 tarihli işe giriş bildirgesinin Kuruma verildiğinin belirtildiği ancak bildirge aslının veya onaylı örneğinin dosyaya getirtilmediği, davacı tarafından gösterilen tanıklar beyanlarında, davacının davalı işveren nezdinde çalıştığını belirttikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda, işe giriş bildirgesinin dosyaya getirtilmediği,bordro veya komşu işyeri tanıklarının resen tespit edilip dinlenmediği, dolayısıyla eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; öncelikle davacı adına verilen işe giriş bildirgesi ile 1990/2. döneme ait bordroları getirtmek, bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, bordro verilmediği veya bordro tanıklarına ulaşılamadığının anlaşılması halinde bu defa belediye, vergi dairesi, emniyet gibi kamu kurumlarından komşu işyerlerini sorup tespit ederek, komşu işyeri çalışanlarının veya sahiplerinin beyanlarını almak, gerekirse işe giriş bildirgesi üzerinde imza, varsa fotoğraf incelemesi yaptırarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan A.. A..’ne iadesine, 07/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.