Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/10050 E. 2014/11030 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/10050
KARAR NO : 2014/11030
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2012/1768-2013/307

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 29/09/2011 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacının temyizine gelince; Dava davacının 29/09/2011 tarihinde davalı işyerinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık iş kazasının olduğu tarihte davacının işveren nezdinde çalışıp çalışmadığı ve olay günü yaşanan kazanın iş kazası olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İş kazasının tespiti, giderek bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa’nın 11. maddesinden ve 5510 sayılı Yasa’nın 13.maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Yapılan işin yürütüldüğü iş yerinde, yapılan iş sırasında ve iş süresi içerisinde gerçekleşmesi gerekir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı 1031750 sicil nolu işverence davacı adına verilmiş işe giriş bildirgesinin olduğu, davacının davalı işveren yanında 03/12/2004-18/02/2010 tarihleri arasında kesintili bir şekilde sigorta bildiriminin yapıldığı, davacının davalı işyerinde aşçı olarak çalıştığı ve 29/09/2011 günü çalıştığı sırada kaza geçirdiğini iddia ettiği, davalı işverenin ise davacının işyerinde çalışmadığını ve 18/02/2010 tarihinde işten ayrıldığını bu tarihte de işyerinde kaza geçirmediğini savunduğu, davalı Kurum ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi raporlarında davacının fiilen çalıştığına, sigortalılık niteliğinin bulunduğuna dair herhangi bir tespit yapılamadığından iddia edilen kazanın işkazası olarak değerlendirilmesinin yapılamadığının belirtildiği, davacının olay günü hastane giriş numaratöründen almış olduğunu iddia ettiği numaratör-kağıdının fotokopisini ibraz ettiği, Ankara Onkoloji Hastanesinin raporundan Omuz Ratator Kuf Sendromundan hastaneye yatış tarihinin 21/11/2011 olduğu 30 gün de istirahatli olduğu, davacının iddia ettği yaralanma olayının hangi tarihte meydana geldiğinin ve hangi birimde muayene olduğunun tespit edilmediği, davacının beyanında geçen bu yaralanma olayı ile ilgili aldığı 30 günlük raporun araştırılmadığı ve bununla ilgili tedavi evraklarının getirtilmediği, kazaya ilişkin hastane evraklarının da getirtilmediği davacının davalı nezdindeki çalışmalarıyla ilgili bilgi ve belgelerin istenmediği,yaralanma olayının kolluk birimlerine iletilip iletilmediğinin belirlenmediği,mahkemece davacının bildirdiği bir tanık ile davalının bildirdiği iki tanığın ifadesinin alınması ile yetinildiği ancak taraflar arasındaki ilişkinin ortaya konması bakımından yetersiz kaldığı, iddia edilen yaralanma olayının meydana geldiği tarih itibariyle davalı işyerinde tüm bordrolu çalışanların ve komşu işyeri çalışanlarının tespit edilip dinlenmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş, öncelikle davacının kazanın olduğunu iddia ettiği tarihte çağırıp işyerinde hangi tarihte yaralandığını ve bu yaralanma nedeniyle hastanenin hangi biriminde tedavi gördüğünü sorup tespit etmek, yine davacının beyanında geçen 30 günlük raporu ve buna dayanak teşkil eden tedavi evraklarını ilgili sağlık kuruluşundan istemek, yaralanma olayının hastanede görevli kolluk görevlilerine veya diğer kolluk birimlerine iletilip iletilmediğini eğer iletilmişse herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığını araştırmak yaralanmanın meydana geldiği tarih itibariyle öncelikle davalı işyerinin ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını davalı Kurumdan istemek, ardından bordrolarda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek davacının davalı işyeri çalışanı olup olmadığı konusunda yöntemince beyanlarını almak, davalı işveren tarafından davacının o tarihte çalışmadığı savunulduğundan çalışma olgusunun varlığını araştırarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.