Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/9364 E. 2013/15685 K. 12.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9364
KARAR NO : 2013/15685
KARAR TARİHİ : 12.09.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Davacı, 2004 yılının Mayıs ayı ile 2006 yılının Haziran ayı arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davacının ücret bordrolarında imzası bulunmasına rağmen davanın kabulüne karar verilerek, ihtilaflı dönemde eksik bildirilen süreler her ay için 30 güne tamamlanmıştır.
Somut olayda, davacının ihtilaflı dönemde işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir.Ayrıca, işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez.Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
Dosya içerisinde mevcut, yazılı belge niteliğindeki imzalı ücrte bordrolarında davacının kısmi çalışmaları yer almış ve SGK’na da aynı şekilde bildirim yapılmıştır. Ayrıca, yargılama sırasında davacı yanca ücret bordrolarındaki imzalara itiraz da edilmemiştir.Davacının imzasını içeren yazılı belgenin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Bu nedenle imzalı ücret bordrolarına geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine karar vermek gerekirken, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı …’a yükletilmesine, 12/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.