Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/9058 E. 2013/1952 K. 11.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/9058
KARAR NO : 2013/1952
KARAR TARİHİ : 11.02.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ve davalılardan …, Tasfiye Halinde … Kenti Konut Yapı Koop, Tasfiye Memuru … ve … vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin tüm, davalı Tasfiye Halindeki … … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının haksahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece,davalı … İnş.Mak.Tic. Ve San Ltd Şt aleyhine açılan davaların reddine,davacı …’nin açtığı maddi tazminat davasının reddine,davacılar Feride ve Kübranın maddi tazminat davalarının kabulüne ve tüm davacılar bakımından manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden,davaya konu zararlandırıcı olayın Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edildiği,vefat eden sigortalının davalı yapı kooperatifinin taşeronu olan diğer davalı … Harfiyat İnş.San. Ve Tic.Ltd Şti’nin çalışanı olduğu,kazanın oluşumunda %50 oranında davalı … Harfiyat İnş.San. Ve Tic.Ltd Şti’nin,%10 oranında davalı …’ın ve %40 oranında davalı … Tatil Kenti
Konut Yapı Kooperatifi’nin kusurunun bulunduğu,hükme esas alınan hesap raporunda ölen sigortalının ücreti olarak … Sendikasının bildirdiği ve asgari ücretin 1.93 katı kadar olan ücretin esas alındığı,vefat eden sigortalı Recep Çetinkaya’nın ise kaza anında vasıfsız işci olduğu anlaşılmıştır.
Tazminatın hesaplanmasında ilke olarak sigortalının maddi zararı tespit olunurken öncelikle tazminat miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle sigortalının gerçek ücretinin açıkça saptanması gerekmektedir.Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı,işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Bunun yanında Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları,tarafların sosyal ve ekonomik durumları,paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu,olayın ağırlığı,davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
Bu açıklamalardan olarak somut olayda,vefat eden sigortalının gündelik işlerde çalışan vasıfsız bir işçi olduğunun anlaşılmasına göre gerçek ücretinin asgari ücret seviyesinde olacağının kabulü yerine mahkemece,sigortalının yaptığı iş ile ilgisi olmayan … sendikası tarafından bildirilen emsal ücrete dikkate alınarak yapılan maddi zarar hesabına itibar edilmesi hatalı olduğu gibi davacıların tümü yararına hükmedilen manevi tazminatlar da bir miktar fazladır.
O halde, davalı Yapı Kooperatifi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine, 11/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.