Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/8305 E. 2013/12641 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/8305
KARAR NO : 2013/12641
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/09/2000-30/12/2003 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/09/2000-30/12/2003 tarihleri arası davalı nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 01/09/2000-30/12/2003 tarihleri arası Kuruma bildirilenler haricinde 946 gün süreyle daha çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli ve daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi
kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı işyerinden işe giriş bildirgesi verilmediği, 25/07/2002-07/04/2003 tarihleri arası “…” sicil nolu işyerinden 254 günlük bildirim yapıldığı, davacının yaptığı haberlerle ilgili Nisan/2001, Mart/2003 ve Aralık/2003 tarihli gazete haberleri ile 27/01/1993 tarihli muhabir kimlik kartının bulunduğu, dönem bordrolarının tamamının (2001/1.dönem var) getirtilmediği, dinlenen kısmi bordro ve diğer davacı tanık beyanlarından davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı anlaşılmakta ise de, tanıklarının beyanlarının hüküm kurmaya yeterli olmadığı, tanıklarının yukarıda belirlenmiş şekilde resmi kayıtlara geçmiş ve davacı ile aynı dönemde çalışmış kişiler olup olmadığının tespit edilmediği, davacı adına 25/07/2002-07/04/2003 tarihleri arası 254 günlük bildirim yapılan “…” sicil nolu işyerinin araştırılmadığı, bu işyerinin davalı işverene ait olup olmadığı veya aralarında fiili yada hukuki bağlantı bulunup bulunmadığının tespit edilmediği, böylece davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, öncelikle uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde dönem bordrolarını getirtmek ve bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile yine uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenlerini veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, davacı adına 254 gün bildirim yapılan işyerini araştırmak, bu işyerinin davalı işverene ait olup olmadığı veya aralarında fiili yada hukuki bağlantı bulunup bulunmadığını tespit etmek, eğer bu işyerinin davalı işverenle herhangi bir ilgisi yok ise, bildirimin başladığı tarihten önceki dönem hak düşüm yönünden de irdelenerek davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı …ye iadesine
17/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.