Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/7893 E. 2012/6332 K. 16.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/7893
KARAR NO : 2012/6332
KARAR TARİHİ : 16.04.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin vazgeçme nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Alacaklının alacak hakkından vazgeçmesini ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasını kapsayan akde “ibra” denir. İbranamenin kural olarak işçiye veya hak sahiplerine yapılmış olan ödeme ile sınırlı olmak üzere bağlayıcılığı asıldır. Gerçek anlamda ibranameden söz edebilmek için işçiye veya hak sahiplerine yapılan ödemenin niteliği ve miktarı açık olarak ibranamede gösterilmelidir.
Somut olayda, Gaziosmanpaşa 4. Noterliğinin 17.02.2009 tarih ve … ve … nolu “Taahhütname” “İbraname” başlıklı belgeler ile … adına kayıtlı firmada çalıştığı sürelerde uğradığı iş kazası ile ilgili maddi ve manevi hiçbir hak ve alacağı kalmadığını iş kazası ile ilgili doğacak ve yapılacak davadan vazgeçeceğini beyan ve taahhüt etmiş, ayrıca uğradığı kaza ve iş kanunu hukuku uyarınca aylık ücret, resmi tatil ücreti, kıdem tazminatı ve diğer tüm maddi haklarını eksiksiz olarak nakden aldığını kabul ve beyan etmesi ile ilgili belgeler tazminat istemlerinden feragat niteliğinde olmadığı açıkça ortadadır. Bu nedenle söz konusu beyan ve taahütleri geçerli saymak, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Mevzuatının temel prensibi olan “işçinin korunması temel ilkesi” ne de uygun düşmeyecektir. Davalının davacıya ne miktar tazminat ödediği belgede yazılı olmadığından ortada geçerli bir ibranameden de söz etmek mümkün değildir. Kaldı ki, bu belge dışında işyeri kayıtları ile de davacıya belli bir miktar ödeme yapıldığı ortaya konmamıştır. Bu durumda mahkemece davanın esasına girilmesi, varsa davalının tazminat ödemeye ilişkin kanıtlarının sorulması, kanıt sunulmadığı taktirde işin esasına girerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.