Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/778 E. 2012/3829 K. 15.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/778
KARAR NO : 2012/3829
KARAR TARİHİ : 15.03.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar …, … vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre temyiz eden davalılardan …’ün tüm, …’in ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 04.09.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 76,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalılardan … ile … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının iş kazası sonucu % 76,00 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olay nedeniyle davalılar … Tekstil……Ltd Şti. ile …’ün 50, davalı …’in %25 ve davacının %25 oranında kusurlu olduğuna ilişkin 09.09.2009 tarihli kusur raporunun karara esas alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan raporda davalı …’e kusur verilmesinin nedeni olarak ceza yargılaması sonunda mahkûm olması olarak gösterilmiştir. Oysa aynı bilirkişi heyeti ceza davasının düşürüldüğün dair mahkeme ilamının sunulması üzerine bu durumu değerlendirerek düzenledikleri 05.02.2010 tarihli ek raporda … Tekstil……Ltd Şti.’nin 75, davacının ise %25 oranında kusurlu bulunduğuna dair görüş bildirmiştir. Öte yandan çelişkinin giderilmesi için düzenlenen 10.06.2010 ve 24.09.2010 tarihli kusur ve ek kusur bilirkişi raporlarında ise işveren … Tekstil……Ltd Şti’nin %70, işveren adına işleri yürüten …’ün %5, davacının ise %25 oranında kusurlu olduğu davalı işverene ait işyerinde fason imalat yaptırdığı anlaşılan davalı …’in kusursuz bulunduğu belirtilmiştir. Bir iş kazası sonucu, zarara uğrayan işçi
veya hak sahiplerinin maddi veya manevi tazminat talepleri, ancak işveren veya kusurlu üçüncü kişilere karşı yöneltilebilir. Bunun dışında, aracı olarak tabir edilen kişiler aracılığı ile işe alınan işçilerin uğrayacakları zararlardan dolayı, asıl işveren aracılarla birlikte 4857 sayılı Yasanın 2/6. maddesi uyarınca sorumlu olur. Her ne kadar yerel mahkeme davalı …’in ceza davasındaki mahkûmiyet ilamının kesinleştiğini, sonradan yasada yapılan değişiklik nedeniyle ceza davasının düşürülmesinin bu sanığın durumunu değiştirmeyeceğini kabul ederek, 09.09.2009 tarihli kusur raporu hükme esas alınmışsa da, anılan davalı hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet bulunmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden açıkça bellidir. HUMK’nun 275. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Hal böyle olunca, dava konusu olay nedeniyle kesinleşmiş bir mahkûmiyeti bulunmadığı halde, ceza davasında mahkûm olduğundan bahisle kusur veren kusur raporunun hükme esas alınarak davalı …’in tazminattan sorumlu tutulması isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı …’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı …’e iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılardan …’e yükletilmesine 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.