Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/4113 E. 2012/20512 K. 20.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/4113
KARAR NO : 2012/20512
KARAR TARİHİ : 20.11.2012

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, maddi tazminatlar karşılandığından reddine, 150.000.00TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar ile davalı vekillerince istenilmesi ve davacılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.11.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat … ile karşı taraf vekili Avukat … geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.
K A R A R

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillere ,hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre , davalı ile eş Heve dışındaki davacıların tüm , davacı eş …’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacıların murisi Veysi Temel’in 24.11.2008 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu yaşamını yitirdiği olayda kazalının % 30 oranında, davalı işverenliğin % 70 oranında kusurlu oldukları anlaşılmaktadır.
B.K’nun 47. Maddesinde hakimin bedensel bütünlüğün bozulması halinde olayın özelliklerini göz önünde tutularak zarar görene adalete uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vereceği öngörülmüştür. Bedensel bütünlük eş deyişle vücut bütünlüğü kavramının fizik bütünlük yanında ruhsal bütünlüğü ve sağlığı da kapsadığı tartışmasızdır. Olayın özelliklerinin neler olduğu 22.6.1966, 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanmıştır. Bunlar her olayda değişebilir. Bu nedenle hakiminin kararında bu özellikleri objektif ölçülere göre göstermesi gerekir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı eş yararına hükmedilen 20.000.00-TL manevi tazminat ın bir miktar az takdir edildiği ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
O halde,davacı …’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine,
davacılar yararına takdir edilen 900.00TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 20.11.2012 günü oy birliği ile karar verildi.