Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2012/3692 E. 2013/9847 K. 16.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/3692
KARAR NO : 2013/9847
KARAR TARİHİ : 16.05.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/07/1987 olduğunun ve davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 1.7.1987 olduğunun tespiti ile, davalı işyerinde 1.7.1987-7.7.1987 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece istemin kabulü ile, davacının davalı işyerinde 1.7.1987-7.7.1987 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığına karar verilmişse de varılan sonuç hatalı olmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı tarafından davacı adına düzenlenen 1.7.1987 tarihli işe giriş bildirgesinin 27.7.1987 tarihinde Kuruma verildiği, davalı işyerinden Kuruma bildirilen çalışmalarının olmadığı, tanık beyanına başvurulmadığı anlaşılmıştır.
Yapılacak iş; mahkemece nizalı döneme ait dönem bordroları davalı Kurumdan celp …, uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışmış bordro tanıklarını tespit ederek dinlemek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek
bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de, davacının tespitini talep ettiği sürelerde 18 yaşından … olduğu ve bu nedenle 506 sayılı Yasa’nın 60-G maddesi dikkate alınmaksızın hüküm kurulmuş olması hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.